"أحلق" - Translation from Arabic to Turkish

• traş
• uçuyorum
• tıraş olurum
• tıraş olurken
• tıraş ediyorum
• ağda
• uçtuğumu
• uçabilirim
• kestiririm

Nadiren banyo yaptım.Bazen traş olmadım.Sefalet bir durumdu.
كنت أستحم نادرا. بعض الأوقات لم أكن أحلق.

Ee, bak, traş olmalıyım. Neden etrafı dolaşmıyorsun? Alo?
سوف أحلق ذقنى, لم لا تقومى بالتمشية ؟ الو ؟

Sabah, traş olurken aynadaki adamı tanıyamamaktan korkuyorum.
أخاف ألا أتعرف على نفسي لما أحلق وجهي في الصباح

Jet Pack'im ile kanundan yukarıda uçuyorum
على "جات باك" خاصتي # # أحلق فوق القانون

Yıllar boyu tek sivilcem olmadı. Her sabah tıraş olurum.
لم أتعرض لبثور منذ سنة أحلق كل صباح

Sabah ayna karşısında tıraş olurken yüzüme baktığımda ne görüyorum, biliyor musun?
عندما أنظر إلى وجهي في المرآة و عندما أحلق في الصباح.. أتعرفين ما الذي أراه؟

Size karşı dürüst olmalım, çocuklar. Tamam, bacaklarımı tıraş ediyorum.
علي أن أكون صريح معكم يا رافق فأنا أحلق شعر أرجلي

Neyse ki birkaç saattir traş olmuyorum. - Kravatını gevşetmelisin.
لحسن الحظ أني لم أحلق منذ ساعات يتوجب أن تحل ربطة عنقك

Bir keresinden benden banyodayken koltukaltlarını traş etmemi emretti.
مرةً, طلب مني حقاً أن.. أن أحلق إبطه خلال تواجده في حوض الإستحمام.

Kısa süre sonra hayalarını traş etmemi isteyeceksin.
قريبا جدا أنت ســــ ستريدني أن أحلق لك خصيتك.

Pekala, sanırım onu traş edemeyeceğim. Başka zaman görüşürüz.
أعتقد أنني لن أستطيع أن أحلق له أراكم في وقت لاحق

ve onun dışında, patlamak üzereyim Bacaklarımı da traş etmedim.
بجانب أننى سمنت قليلاً ولم أحلق شعر قدماى

ve onun dışında, patlamak üzreyim Bacaklarımı traş etmedim.
بجانب أننى سمنت قليلاً ولم أحلق شعر قدماى

Sonra koltuk altını traş edip, çıplak vücuduna bal dökmek istiyorum.
و أحلق إبطيك و أدهن جسمك العاري بعسل النحل

"Amerika'nn en popüler grubuyla Tupelo üstünde uçuyorum ve hepimiz ölmek üzereyiz."
إنني أحلق عالياً " . . (فوق حقول نهر (الميسيسيبي.

O yüzden cidden uçuyorum.
لذا أنا أحلق حقاً

Evet, her sabah tıraş olurum ama bazen 16:30 gibi burada bir şey hissediyorum.
أحلق كل صباح ولكن أحياناً... ينمو الشعر حوالي الرابعة والنصف

Bu sabah tıraş olurken yüzümü kestiğimde aynada görmüştüm. Bugün olacağını biliyordum.
عندما جرحت نفسي وأنا أحلق رأيته مثل الشمس

Sen bir aptalsın, bu ibnelik değil. Onu yıllardır tıraş ediyorum.
أنتَ أحمق , ليست كالشاذين , فقد كنتُ أحلق بهذه الطريقة منذ سنين

ağda yaptırmamı söylemen büyük yüzsüzlüktü.
لقد كنت جريئاً جداً لإخباري بأن أحلق شعري

UE: Hayır, duman 2 nedenle var, hızı görebiliyorsunuz ve nereye uçtuğumu da bu şekilde takip ediyorsunuz.
لا، الدخان هو لسببين ، أنه يمكنك من رؤية السرعه ، حيث ترين الطريق حيث كنت أحلق

Arjantin'e bile uçabilirim.
بإمكاني أن أحلق به إلى الأرجنتين

Bu arada, dişlerimi temizleteceğim ve belki saçları da kestiririm.
في هذه الأثناء لديّ أسناني لكي أنظفها وربّما أحلق