Tatlıdan daha tatlı olan sevmektir Ekşiden ekşi olan da sevmektir | Open Subtitles | "أحلى من الحلوى محبّة؛ و أكثر حامض من الأكثر حامض محبّة" |
Şekerden daha tatlı ama üretmesi daha ucuz olan mucize ürün. | Open Subtitles | معجزة إنتاجية أحلى من السكر لكن أرخص في الإنتاج |
"Yaşamın daha tatlı olurdu". | Open Subtitles | الذى سيكون أحلى من الحياة يا صديقى |
Sana şekerden daha tatlı bir şey vereceğim, Ryan... | Open Subtitles | سأعطيكَ شيئاً أحلى من الحلوى، رايان |
Benim tatlı sevgilim. Aşk yaşamdan bile tatlı. | Open Subtitles | يا حبيبي المغربي الجميل يا من عندي أحلى من الحياة |
Ben tatlıyım. Yahudi şarabından bile daha tatlıyım. | Open Subtitles | أنا حلو، أنا أحلى من النبيذ اليهودي. |
"Bu öpücükler şaraptan daha tatlı." Sen altın dedin. | Open Subtitles | قبلاتك أحلى من النبيذ... أنت قلت الذهب |
Hayır, ahbap, daha tatlı bir şey. | Open Subtitles | لا يا رجل، إنه أحلى من ذلك |
Benim sözüm karımınkinden daha tatlı bir nefestir. | Open Subtitles | نفس أحلى من زوجتي |
daha tatlı olmalıydı. | Open Subtitles | ! كان مذاقه أحلى من ذلك |
Bu öpücükler altından daha tatlı." | Open Subtitles | "قبلاتك أحلى من الذهب" |
"Karımınkinden daha tatlı göğüsler." | Open Subtitles | " صدر أحلى من زوجتي " |
- Nefis bir ölümden daha tatlı ne olabilir ki? | Open Subtitles | - ما هو أحلى من وفاة رائعة |
- Nefis bir ölümden daha tatlı ne olabilir ki | Open Subtitles | - ما هو أحلى من وفاة رائعة |
- Nefis bir ölümden daha tatlı ne olabilir? | Open Subtitles | - ما هو أحلى من وفاة رائعة |
Onun adı, en yakın dostumun adından bile tatlı gelir kulağıma. | Open Subtitles | بالنسبة لي، يبدو أحلى من اسم العديد من الأصدقاء الحميمين. |
Ben şekerden daha tatlıyım... Liköründen daha sıcağım... | Open Subtitles | أنا أحلى من السكر و أسخن من مشروبك |