"أحول" - Translation from Arabic to Turkish

• şaşı
• çevirmek
• çeviriyorum
• çeviririm
• çevireceğim
• dönüştürüyorum
• çevirebilirim

"Gözleriniz oraya kayıyor"... "ve sonunda şaşı oluyorsunuz".
يشـد عينيك الإثنتان بقرب بعض وتكون النهاية أن تصبح أحول

Ben ve telefon rehberin bulduğum şaşı bir avukat 20 sansara karşı.
أنا و محامي عجوز أحول , عثرتُ عليه بدليل الهاتف ضدّ 20 شخصاً مراوغاً من جامعات مرموقة

Gönderdikleri birkaç düz taban, şaşı ve silah taşıyamayacak kadar şekilsiz adamlar hariç tabii.
باستثناء إرسالهم شخص أعرج أحول العينين, ورجال غير لائقين وغير مؤهلين لحمل السلاح

Ben de çirkin, utanılcak bir şeyi alıp, ... güzel bir şeye çevirmek istedim.
وفكرتُ بأن أحول القـُبح و الخزيّ إلى شيء ليس كذلك.

Çünkü normalde zevksiz bir işi ben bir egzersize çeviriyorum.
لأنني أحول ما يقمن به كعمل روتيني إلى جلسة تدريبية

Canım istediği zaman bir büyü fısıldar ve atımı güzel bir kıza çeviririm.
في أي مكان أحب استخدم تعويذة سحرية أحول بها فرسي لفتاة جميلة

Dört dakika içerisinde Washington'ı bir kül yığınına çevireceğim.
سوف أحول العاصمة واشنطن إلى كومة من الرماد

Belli ki ben de müstehcen pastaları, orman hayvanlarına dönüştürüyorum.
أنا، على ما يبدو، يمكن أن أحول كعكة القضيب إلى مخلوقات الغابة.

Eğer ailemi bir şeye dönüştürebiliyorsam onları geri çevirebilirim değil mi?
حسناً ، إذا كان بإمكاني أن أحول أبوي إلى شيء فيمكنني أن أعيدهم ، صحيح ؟

Tabii benimkileri düzgün yapmadan önce o şaşı marangozla iki kez yatmam gerekti.
بالطبعِ كان عليّ أن أعرج على ذلك النّجار أحول العينين مرّتين قبل أن أن يجعل خاصتي صحيحًا.

Adamın şaşı bakmak dışında çaresi yok.
ماذا عن الشيخ؟ فهو لا يمكنه أن ينظر إليك إلا أحول العينين

şaşı gözler. Saçları dökülüyor. Kulaklarıda kocaman.
أحول العينين, أصلع أذناه كبيرتان

Zeki olmak, şaşı olmakla özdeşleşmişti.
كونك ذكيّاً يجعلك أشبه بـ أحول العينيين

Gözlerimi şaşı yapabiliyorum. Görmek ister misin?
هل أستطيع أن أحول عيني أتريد أن ترى؟

Amy'nin üç yaşında çok güzel bir resmi var bende, kucağında kedi şaşı bakıyor.
لدي صورة جميلة لـ"آيمي" وهي بعمر الثالثة، تحمل قط أحول العينين

O sadece birazcık şaşı.
لقد كان أحول العينين قليلاُ فحسب

Rotayı Rangoon'a çevirmek için emir aldım.
لقد أمرت أن أحول خط سيرى لـرانجون

Kötü bir anıyı güzel bir anıya çevirmek istedim.
أن أحول الذكرى السيئه إلى أخرى جميله

Cep telefonunu bir dinleme aygıtına çeviriyorum ki üvey babanı izleyebileyim.
إنى أحول هاتف محمول إلى جهاز تنصت , حتى استطيع التنصت على زوج أمك

Soruyu tersine çeviriyorum ve soruyorum .bu kadın için evlilik neden bu kadar önemli?
حَسناً، أنا أحول السؤال و أَسْألُ، حول الإمرأةِ .ذلك الزواجِ مهم لها؟

Yani eğer bana karşı gelirsen hayatını cehenneme çeviririm.
مايعني أنكِ إذا أغضبتني، فسوف أحول حياتك إلى جحيم.

"Kahkahaları gözyaşına çevireceğim."
سوف أحول ضحكتكم الي دموع

Hayatımı dönüştürüyorum ve hakkettiğim yakınlığı elde ediyorum.
سوف أحول حياتي و أحصل على الألفة التي استحقها

Hayatını operaya çevirebilirim.
يمكنني أن أحول حياتك إلى رواية غنائية هزلية