"أخبرتكَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemiştim
        
    • söyledim
        
    • demiştim
        
    • dedim
        
    • söylersem
        
    • Söylediğim
        
    • söylemiş
        
    • anlattım
        
    • anlattı
        
    • söylesem
        
    • söylediğimi
        
    • Size
        
    Sana söylemiştim, hiç kimsenin ölüm anından sonra gücü yoktur. Open Subtitles لقد أخبرتكَ : لا أحد يمكنه التحكّم في ساعة الموت
    İlk tanıştığımız zaman, en sevdiğim rengin yeşil olduğunu söylemiştim,... Open Subtitles عندما تقابلنا لأولِ مرة, أخبرتكَ أنَّ لوني المفضل هو الأخضر
    Size defalarca söyledim, davanızı elimizden gelen en iyi şekilde araştırıyoruz. Open Subtitles لقد أخبرتكَ عدة مرات، نحنُ نحقق في قضيتكَ بأفضل ما نستطيع.
    Sana kitabı okumanı söyledim adamım. Open Subtitles أخبرتكَ أن تقرأ هذا الكتاب أخبرتكَ بذلك, أيها الكلب
    Tutuklandığım zaman anahtarları sana vermiştim, ona iyi bak demiştim. Open Subtitles عندما حُكِمَ علي أعطيتكَ المفاتيح، و أخبرتكَ أن تُعاملها كسيدة
    Jake, sana kaç kere mutfağımı batırma dedim? Open Subtitles كَمْ مرّة أخبرتكَ أنا لا تعبث في مطبخِي؟
    Bak, sana neden meme sattığımı söylersem Open Subtitles انظُر، لو أخبرتكَ لماذا كنتُ أبيع المخدرات
    Sadece ne olur ne olmaz diye hazır olmanı söylemiştim. Open Subtitles أنا فقط أخبرتكَ بأن تستعد. فقط في حالة حدثَ شيء.
    Sana bizim gibi adi kölelerin dayaktan öleceğini ve diğerlerinin de dayak yemesine sebep olabileceğini söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكَ أننا نحن العبيد الحقيرين سنموت من الضرب وَ من ضربنا للآخرين
    Bu konuşmayı yine yapacağımızı söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتكَ أننا سنخوض هذه المحادثة ثانية
    Adamın ne kadar tehlikeli olduğunu söylemiştim. Bu yaptığın aptalcaydı. Open Subtitles و لقد أخبرتكَ كم هذا الرجل خطيراً.هذا غباء منكَ.
    Sana bu malın çok sağlam olduğunu söylemiştim, değil mi? Open Subtitles لقد أخبرتكَ بأن هذهِ القذارة قوية، أليس كذلك؟
    Burada bir şeyler döndüğünü söylemiştim. Kimse bana inanmadı. Cartayı çektik. Open Subtitles لقد أخبرتكَ أن الأشياء تتغير و لم يُصدق أحد و الآن لا أمل لدينا
    Sana gelecek tahliye görüşmeme kadar kafamı önümde tutacağımı söyledim. Open Subtitles أخبرتكَ يا رجُل، سأتوارى عن الأنظار حتى جلسة استماع إطلاقي التالية
    Daha önce söyledim mi, Doktor? Fena değilsin, bayım. Hem de hiç fena değilsin! Open Subtitles هل أخبرتكَ يا دكتور, أنتَ لستَ سيئاً أنتَ لستَ سيئاً على الإطلاق
    Size söyledim, şehir dışındaydım. Hiçbir fikrim yok. Open Subtitles أخبرتكَ أنني كنتُ خارج المدينة ليس لديّ فكرة
    Dün akşam burada kalamazsın demiştim. Open Subtitles أعتقد بأنني أخبرتكَ البارحة بأنهُ لايمكنك البقاءُ هنا
    Tarihi tekrar ettirebiliriz. Sana öğrencilerle olmaz dedim. Open Subtitles أخبرتكَ بقاعدتي حول الطلاب، لستُ قابلت للمواعدة.
    Naomi, eğer söylersem artık ipucu olmaz, dedi. Open Subtitles قالت ناعومي إن أخبرتكَ ما هو التلميح فإنه لن يكون تلميحاً على الإطلاق
    Size Söylediğim gibi çalıştıkları kişi o değil. Onu gidip görmenin ne faydası olacak? Open Subtitles قد أخبرتكَ بالفعل ، إنهما لا يعملا لحسابه، لذا ، لماذا تريد أنّ تذهب لمقابلته؟
    Mektubunda sana uzak durmanı söylemiş, göle gelmeni değil. Open Subtitles في رسالتها، أخبرتكَ بأن تبتعد وألاّ تأتي للبحيرة
    Tüm bildiklerimi anlattım. İkiniz de beni yalnız bırakırsanız çok memnun olurum. Open Subtitles قد أخبرتكَ بكلّ ما أعرف والآن، سأقدّر لكما أن تدعاني وشأني
    Hayır. Hayır, sanırım her şeyi anlattı. Open Subtitles لا، لا أعتقد أنها أخبرتكَ بكل شيء
    Ya sana o gördüğün uçağın sahte olduğunu söylesem? Open Subtitles ماذا لو أخبرتكَ بأنّ الطائرة كانت مزيّفة؟
    Sana söylediğimi yap ve ikna edici olmaya çalış. Open Subtitles اسمع , نفّذ ما أخبرتكَ به , و .. و حاول أن تكون مقنعاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more