Sana onun tehlikeli olduğunu söylemiştim. Benden benim için çok önemli birini aldı. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه شيءٌ خطير ،لقد أخذ شخصاً عزيزاً علي بعيداً عني. |
Sana zor biri olduğunu söylemiştim. Çocukluğunu hiç yaşamadı. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه صعب المراس لم يكن لديه طفولة سعيدة |
Altyazılı olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه سيكون مصحوب بترجمة |
Motorları tamir edemeyeceğimi söylesem, ne derdin? | Open Subtitles | إذا أخبرتكِ أنه لا يمكنني إصلاح تلك الدرجتان ماذا ستقولين؟ |
Peki sana çok özel biri olabileceğimi ama bunu yapmak için birçok insana zarar vermem gerektiğini söylesem? | Open Subtitles | ماذا إن أخبرتكِ أنه يمكن أن أكون مميزاً ولكن لأفعل هذا، فيجب أن أؤذي الكثير من الناس؟ |
Gördün mü, kapanacağını söylemiştim sana. | Open Subtitles | أترين , أخبرتكِ أنه سيغلق وسيعود وكأنه جديد |
Yaşlı olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أجل, لقد أخبرتكِ أنه كبير السن. |
Onun yanında olmanın eğlenceli olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه كان يمرح في الجوار. |
Aklında bir şey olduğunu söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه سيفكر بشيئ ما |
Sana ilginç biri olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أنه مثير للشبهات |
Sana sıkıcı olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه ممل |
Binlercesini kurtarabilecek bir radyoaktif sığınağın olabileceğini söylesem? | Open Subtitles | ما لو أخبرتكِ أنه قد يكون هناك مأوي بٌني لإستيعاب الألاف؟ |
Dert edecek bir şey olmadığını söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أنه لا يوجد داعي للقلق |