| Ama, babacık! Kızartmalarla uğraştığımı sana söylemiştim, unuttun mu? | Open Subtitles | لكن أبّى لقد أخبرتك بأنّني كنت أحمص الخيز.. |
| Yalnız kurt davranışlarını hoş karşılamadığımı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأنّني لا أتسامح مع التصرفات الشّحصيّة |
| Seni biriyle tanıştıracağımı söylemiştim ya. | Open Subtitles | أتذكر حينما أخبرتك بأنّني أريد منك مقابلة أحدهم ؟ |
| Ben de doktor raporunu görmek istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | وأنا أخبرتك بأنّني أريد أن أرى التّقرير الطبّي |
| Sana nasıl silah kullanıldığını bildiğimi söylemiştim. Yalnız onları savunma için kullanırım. İşte ben buyum. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّني على دراية بإستخدام الأسلحة و لكن لدواعي أمنية لا أستخدمه، هذا هو السبب |
| İnsanları kendilerinden çok tanıdığımı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّني أعرف النّاس أكثر من معرفتهم لأنفسهم |
| Onu, zaten aldıracağımı söylemiştim. | Open Subtitles | هـل أخبرتك بأنّني ساُقوم بالإجهاض؟ |
| Seni vuracağımı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّني سأطلق النار عليك |
| Sana içimde hiç medeniyet olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّني لا أتمتع بأيّ تحضّر |
| Seninle ilgilendiğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّني مهتمّةٌ بك |
| Bazı şeyler gördüğümü söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّني رأيت الأشياء... |