Amy bana hala görüşüp durduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | أجل, إيمي أخبرتني أنكم لا زلتوا تستمرون بالخروج سوياً |
Hayley ızgara masalarımızdan birini kiraladığını söyledi. | Open Subtitles | "هايلي" أخبرتني أنكم حجزتم إحدى طاولات المشويات لدينا |
- Merhaba. Vivi, az önce şarap tavsiyesi istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | (فيفي) أخبرتني أنكم بحاجة لتوصية بالنبيذ |
- Merhaba. Vivi, az önce şarap tavsiyesi istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | (فيفي) أخبرتني أنكم بحاجة لتوصية بالنبيذ |
Liza tekrar birlikte olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | مرحبا، (ليز) أخبرتني أنكم عُدتم لبعض |