"أخبرتني أنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemişti
        
    • olduğunu söylemiştin
        
    • söylediğinde
        
    • söyledin
        
    • olduğunu söyledi
        
    Bunu kimseye söylemedim ölümünden bir kaç ay önce bana birisiyle aşk yaşamaya başladığını söylemişti. Open Subtitles لم أخبر أي أحد بهذا لكن بضعة شهور قبل موتها أخبرتني أنها كانت تعاشر
    Ama bana tüm evrende türünün tek örneği olduğunu söylemişti. Open Subtitles لكنها أخبرتني أنها الوحيدة من نوعها في الكون كله.
    Onun yaz kampında savurmamızı söylemişti. Open Subtitles أخبرتني أنها تريد بعثرتهم في المخيم الصيفي
    Manuel vites olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتني أنها ستكون بقير عادي
    Çünkü ben mutfaktayken de burada olduğunu söylemiştin. Open Subtitles إنه عندما كنت هناك، أخبرتني أنها هنا.
    Bana ayrılacağını söylediğinde onu ikna etmeye çalıştım, ama çok geç olduğunu söyledi. Open Subtitles عندما أخبرتني أنها كانت ستغادر، حاولت إقناعها بالعدل عن ذلك، لكنها قالت أن الأوان قد فات
    Beni terk ettiğini düşünmemi sağladın ve sonra da gelip bana 23 yıl önce onun öldüğünü söyledin. Open Subtitles جعلتني أضن أنها تخلت عني ثم أخبرتني أنها ميتة قبل أن تموت بـ23 سنة.
    Bana hamile olduğunu söyledi... ama kötü bir espri yaptığını farz ettim. Open Subtitles أخبرتني أنها حبلى لكني افترضت أن ذلك ناجم عن حس الدعابة لديها
    Al Kaide için çalışmayı tercih edeceğini söylemişti. Open Subtitles أخبرتني أنها كانت لتفضل العمل لـ القاعدة.
    Doktor Brennan bana, Tibet'te buna benzer yaralar aldığını söylemişti. Open Subtitles الدكتورة برينان أخبرتني أنها شاهدت إصابات كهذه في التبت
    Bay Gold ile tanıştığını söylemişti, siz misiniz? Open Subtitles أخبرتني أنها قابلت السيد جولد هذا أنت أليس كذلك؟
    Kızın biri bana aynadaki yüzünü sevmediği için verandadan atladığını söylemişti. Open Subtitles هناك فتاة شابة أخبرتني أنها قفزت يوماً من الشرفة، لأنها لم تستطع تحمل شكلها.
    Evet Jules, aklını kaçırmış gibisin. Jules bana sizinle ilgili bir sorunu olmadığını göstereceğini söylemişti o yüzden koşabildiğim kadar hızlı koşup geldim. Open Subtitles إنك تخيفيننا نوعا ما جولز أخبرتني أنها ستريكم كم أنها هادئه
    Bunu kimseye söylemedim ölümünden bir kaç ay önce bana birisiyle aşk yaşamaya başladığını söylemişti. Open Subtitles لم أخبر أي أحد بهذا لكن بضعة شهور قبل موتها أخبرتني أنها كانت تعاشر
    Sizi görmeye gideceğini söylemişti sizinle daha önce konuştuğunu ve sebebini de söyledi. Open Subtitles لقد أخبرتني أنها ستذهب للقائكِ وأنها تحدثت معكِ من قبل، وأخبرتني بالسبب
    - Özel bir odası olduğunu söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني أنها تملك غرفة خاصة هيّ بالفعل
    — Bana pembe üçgenin en düşük statü olduğunu söylemiştin. Open Subtitles - لقد أخبرتني أنها أدنى مرتبة-
    - Bana yeğenin olduğunu söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني أنها ابنة اختك
    Bana dans partisi olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتني أنها حفلة رقص.
    Sana hamile olduğunu ve seni doğuracağını söylediğinde ben Los Angeles'a dönmüştüm bile. Open Subtitles (أخبرتني أنها حامل بعد عودتي لـ(لوس أنجلوس
    Lanie bana Stephan ile mahkemede tanıştığını söylediğinde onu mu temsil ediyordu? Open Subtitles (ليني) أخبرتني أنها قابلت (ستيفان) بالمحكمه هل كانت تمثله؟
    Bana, sadece bu okula gittiğini ve Kappa'ya katıldığını ve iki yaşımdayken öldüğünü söyledin. Open Subtitles لقد أخبرتني أنها قد ذهبت إلى تلك الجامعة وأنها قد إنضمت إلى كابا وتوفيت عندما كُنت أبلغ عامين
    Dışarı çıktığında da sadece Balo dekorasyonuna yardım etmek zorunda olduğunu söyledi. Open Subtitles وعندما خرجت من باب الغرفة, أخبرتني أنها يجب أن تذهب لتتزين ديكور الحفلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more