Şu anda senden daha iyi olduğumu söylemek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا كي أخبرك بأني أفضل منك في الوقت الحالي |
Gitmeden önce, olanlar için gerçekten üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | قبل أن تذهب أردت أن أخبرك بأني بغاية الأسف لما حدث |
Size oğlunuz için çok üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت بأن أخبرك بأني في غاية الأسف على ما جرى لأبنك |
Senin kibarlığın sayesinde başardığım için sana içtenlikle minnettar olduğumu söylemek isterim. | Open Subtitles | وأنا بصفتي المنافس الناجح نجحت من جراء لطفك أود أن أخبرك بأني ممتن لك جدًا |
Sen dünyayı değiştirme işine koyulmadan önce söylemeliyim ki, 45 Twinky ayırmak için iş üstündeyim. | Open Subtitles | ولكن, وقبل أن تذهب لتغيّر العالم يجب أن أخبرك, بأني في طريقي لتخزين 45 كعكة صغيرة |
Ve sana söylemeliyim, ikinizin bir geçmişi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعتقد بأنه يجب أن أخبرك بأني أعلم أنه كان لديكم ماضي معاً |
Evet, sadece sana jüri görevim için Chicago'ya gitmek zorunda olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | صحيح، أنا أردت أن أخبرك بأني ذاهب إلى "تشيكاغو" لواجب هيئة المُحلفين |
İç İşleri Bakanı'yla konuştuğumu sana söylemeliyim. | Open Subtitles | ويجب أن أخبرك بأني تحدثت مع وزير الداخلية |
Sana söylemeliyim, uzun süre kalamam. | Open Subtitles | مرحبًا، أريد أن أخبرك بأني لا يمكنني البقاء طويلًا |