"أخبرنا أنه" - Translation from Arabic to Turkish

• söyledi
• söylemişti

Sonra, eve gidip uyuyacağını söyledi.
أخيراً , أخبرنا أنه يريد الذهاب إلى المنزل لكى ينام قليلاً

Birinize sihirli bir tokmakla saldırdığını söyledi.
أخبرنا أنه قد إعتدى على أحدكم بالمطرقة السحرية

bir gün restorantta sphagetti yerken garson böyle bir şey yaptığını söyledi. 80 yaşındaydı.
كنا بأحد المطاعم و النادل أخبرنا أنه فعلها

Öğrencilerinizden biri, okulunuzda zorbalığın giderek arttığını söyledi.
أحد الطلاب أخبرنا أنه يعتقد أن التنمر فى مدرستك يزداد سوءاً

"Bize Alman olduğunu söylemişti. Kim bilir, belki o da bir mahkumdu."
أخبرنا أنه كان ألماني من يدرى ربّما كان مُداناً

Anahtarları senden aldığını söyledi, hatta ona çek bile hazırlamışsın.
لقد أخبرنا أنه قام بأخذ المفاتيح منكِ وأنّك قمتِ بتحرير شيك لأجله

Babanın amcası babanın burada vaftiz edildiğini söyledi.
عمّ أبيك أخبرنا أنه هنا تم تعميد والدك وأن الكنيسة ، بُنيت عام 1887م

Bize sadece kendisinin olduğunu söyledi.
يتعافى بسرعة لقد أخبرنا أنه المتفرد بذلك

Sadece Scotty Lockhart diye biri bu evin sahibi olduğunu söyledi bize.
أحدهم يدعى سكوت لوكهارت أخبرنا أنه يملك المنزل

Araştırmamız sırasında, kapıcı bize, kadının Pazar gecesi eve girdiğini gördüğünü söyledi.
خلال تحقيقاتنا البّواب أخبرنا أنه رآها وصلت إلى شقتها مساء الأحد،

Sadece bir hafta önce tanıştığınızı söyledi ve onu takip ediyor olabileceğinizi iddia etti.
أخبرنا أنه لم يعرفك قبل أسبوع أخبرنا أيضاً أنكِ تتعقبيه

Onlardan her biri onu sevdiklerini söyledi.
كل شخص منهم أخبرنا أنه أحبها.

Bize taşlanarak öldürüleceğimizi söyledi.
أخبرنا أنه يمكن أن نرجم حتى الموت

Ryan'ın yardımcısı bu gece... kendisinin bu kulüpte olacağını söyledi.
مساعد (رايان) أخبرنا أنه سيكون في هذا النادي هذا المساء

Bize de banka soygunları konusunda uzman olduğunu defalarca söyledi.
و أخبرنا أنه خبير بسرقات البنوك

Danny bize, oteli uyuşturucu kaçırmak için kullandığını söyledi ve bildiğim kadarıyla Narkotik Büro, oteli aramasına rağmen hiçbir şey bulamadı.
(داني) أخبرنا أنه كان يهرب مخدرات من خلال النزل وأنا أعرف أن إدارة مكافحة المخدرات فتشت المكان ولكنهم لم يجدوا شيئاً

Çekiç sesi duyduğunu söyledi.
لقد أخبرنا أنه سمع صوت الطرق

- Sizi tanıyor muyum? - Darrel seninle konuşmamızı söyledi.
صديقنا "داريل" أخبرنا أنه سيكلمك

Bize, seni tanıdığını söyledi.
لقد أخبرنا أنه يعرفك

Bir makarnacıda otururken garson kendisinin girdiğini söylemişti.
كنا بأحد المطاعم و النادل أخبرنا أنه فعلها

Eski torbacısı Arnavutlar için kerhane işlettiğini söylemişti.
موزعه السابق أخبرنا أنه كان يدير بيتاً للدعارة من أجل الألبانيين.