"أخبرنى أن" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunu söyledi
• olduğunu söyle

Buna hakkı olduğunu söyledi çünkü o benim babam, ben de onun kızıymışım ayrıca karnımı doyurup, evinde barınmamı sağlamış bu yüzden de ne isterse yapabilirmiş.
و أخبرنى أن له الحق لأنه أبى و أنا إبنته و هو يقوم بإطعامى و يتركنى أعيش فى منزله

Kelimesi kelimesine doğru olduğunu söyledi.
فرد علىّ و أخبرنى أن كل كلمة قالها كانت حقيقية

Harbonah, darağacı direklerinin, Haman'ın bahçesinde olduğunu söyledi, ve konuştuğumuz sırada belli ki Mordecai'ı asmayı planlıyordu.
حربونا أخبرنى أن المشنقة نصبت فى ساحة هامان بينما نتكلم. على مايبدو نصبت من أجل موردخاى، اليهودى

Lütfen, lütfen, lütfen bana evleneceğin kızın bu olduğunu söyle.
أرجوك , أرجوك , أرجوك أخبرنى أن هذه هى الفتاة التى تنوى الزواج منها

Bana bunun bir veda öpücüğü olduğunu söyle
أخبرنى أن هذه لم تكن قبلة الوداع

Görünenden daha zor olduğunu söyle lütfen.
رجاءاً أخبرنى أن هذا أصعب ممايبدو.

Bana bakmaya gelen doktor, Sarah'ın kızının çok uzun zamandır çok hasta olduğunu söyledi.
. الطبيب الذى زارنى أخبرنى أن أبنتها كانت مريضة جداً . وكان لفترة طويلة

Benim de gelmemi, yeğeninin oyunu olduğunu söyledi.
أخبرنى أن آتى اليوم فوراً قائلاً إن ابن شقيقته فى مسرحيّة.

Oberlin Üniversitesi'nden Dr. Page bana bu taşın en az 10 milyon yaşında olduğunu söyledi.
"السيد " بيج " من جامعة " أوبرلين أخبرنى أن عمر هذه الصخرة على الأقل 10 ملايين سنة

Ve kendisi bana haplarının çalınmış olduğunu söyledi.
- نعم سيدتى وقد أخبرنى أن هناك من سرق اقراصه

Merhaba. Şimşek McQueen, buranın lastik almak için en iyi yer olduğunu söyledi.
لايتنينج مكوين" أخبرنى أن هذا هو" أفضل مكان فى العالم

Adına çalıştığın insanların hatalı olduğunu söyledi.
لقد أخبرنى أن من تعمل لهم رجال خائنون

Patronum bunun hem bir zehir hem de bir ilaç olduğunu söyledi.
رئيسى أخبرنى أن هذا عبارة عن سُم و دواء

Tammy, Tanrı'nın en sevdiği şarkının "A Walk To The Peak" olduğunu söyledi.
"تامى" أخبرنى أن أغنية "أواك تو أبيك" هى أغنية الرب المفضلة.

Kitt, lütfen bunun sen olduğunu söyle.
كيت ، أخبرنى أن هذا أنت

Çok aptalca. Mac, lütfen aklında bir şey olduğunu söyle.
هذا غباء،من فضلك(ماك) أخبرنى أن لديك فكرةً ما

Mümkün olduğunu söyle!
أخبرنى أن هذا مستحيل -