"أخبرني بأنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemişti
        
    • olduğunu söyledi
        
    • söyleyen
        
    • dedi
        
    • olduğunu söyle
        
    İki saat evvel onu bana alacağını söylemişti. Open Subtitles أخبرني بأنه سيجلبه ليّ منذ أربعة ساعات، وأنا لا زلت أنتظر.
    Beckett bana, kendisine bir top çarptığını söylemişti. Open Subtitles باكت ، أخبرني بأنه ضرب بواسطة كرة ، وأنا صدّقته
    Glenn bana onun Kronk'ta boks karşılaşmaları düzenlediğini söylemişti. Open Subtitles غلين أخبرني بأنه يتعهد أقامة مباريات للملاكمة في كرونك
    Müfettiş üzerinde sadece birkaç şilin olduğunu söyledi Open Subtitles المفتش أخبرني بأنه لا يملك سوى جنيهان فحسب
    Sordum. Bana, karısını şaşırtmak için ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد سألته وقد أخبرني بأنه يريد مفاجأة زوجته
    Bana onu seven birini aradığını söyleyen bu kedicik dışında. Open Subtitles عدا أني وجدت هذا القط الذي أخبرني بأنه يبحث عن شخص ليحبه
    Curtin bana, "Aslında hiç kaçmamam gerekir." dedi. Open Subtitles كورتين أخبرني بأنه لم يكن عليه الهرب على الإطلاق
    Lütfen bana şu an polis merkezinde olduğunu söyle. Open Subtitles أرجوكِ أخبرني بأنه محتجز بقسم المقاطعة الآن.
    Bana, bir çöp kamyonu bulacağını, ve sonra da ona, eve dönerken çarpacağını söylemişti. Open Subtitles أخبرني بأنه سيحصل على شاحنة نفايات وسيضربها عندما تعود إلى المنزل
    Evet, benim Stauffenberg, 5 dakika önce General ile konuşuyordum. Beni geri arayacağını söylemişti. Open Subtitles نعم , معك ستافنبرج , كنت أتكلم مع الجنرال منذ حوالي خمس دقائق مضت , لقد أخبرني بأنه كان سيعيد مكالمتي آنذاك
    Evet, ben Stauffenberg, General'le 5 dakika önce konuşuyordum. Bana döneceğini söylemişti. Open Subtitles نعم , معك ستافنبرج , كنت أتكلم مع الجنرال منذ حوالي خمس دقائق مضت , لقد أخبرني بأنه كان سيعيد مكالمتي آنذاك
    Ben devralırım. - Kalmamı istediğini söylemişti. Open Subtitles ـ سوف أعتني بهذا ـ أخبرني بأنه يريدني أن أبقى
    Daphne, işler olması gerektiği gibi gitmedi. Dedektif bana bu konuyu tedbirli bir şekilde halledeceğini söylemişti. Open Subtitles دافني، لم يسر الأمر كما كان يفترض به المحقق أخبرني بأنه سيتعامل مع الأمر في نطاق السرية
    Bana emekli olduğunu ve özel anlaşmayla çalıştığını söylemişti. Open Subtitles أخبرني بأنه متقاعد ويعمل الآن في عقود خاصة
    Baban bana bir özel öğretmenin olduğunu söyledi. Open Subtitles إذا، والدكم أخبرني بأنه لديكم مدرس خصوصي
    Babanız bir özel öğretmeniniz olduğunu söyledi. Open Subtitles إذا، والدكم أخبرني بأنه لديكم مدرس خصوصي
    Friar canavarı durdurmanın bir yolu olduğunu söyledi. Open Subtitles الراهب أخبرني بأنه هناك طريقة واحدة لإيقاف الوحش
    O ürkünç evde tek başına olduğunu söyledi ama üst kattaki pencerede başka biri vardı, hayal falan da görmedim. Open Subtitles لقد أخبرني بأنه يجلس وحيداً في ذلك المنزل المخيف ولكن ثمة شخص آخر يقبع عند تلك النافذة العلوية وهذا ليس من وحي خيالي
    Israrla, benden çocuk sahibi olmak istemediğini söyleyen bir adam, Open Subtitles رجلاً أخبرني بأنه لا يرغب بأطفال مني
    Onun bağlılıktan korktuğunu söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألست من أخبرني بأنه كان يخشى الإلتزام؟
    Ve gidip çek defterine baktım.. ..bunun doğru olduğunu gördüm, sonra bana dedi ki.. ..o parayı bir dedektif için harcamış. Open Subtitles بعدئذ نظرت دفتر الشيكات وظننته صحيحاً و أخبرني بأنه استخدم المال للدفع لأحد المحققين
    Lütfen Axon bana hala bir şans olduğunu söyle. Open Subtitles من فضلك يا أكسون، أخبرني بأنه لا يزال هنالك فرصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more