Tek istediğim astım ilacı. Spreylerin yerini söyle buna son verelim. | Open Subtitles | أريد دواء الربو فقط أخبرني بمكان عبوات المنشاق وسنتوقف |
bana kız kardeşlerinin yerini söyle. | Open Subtitles | أخبرني بمكان أخواتك |
Oğlumun yerini söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرني بمكان إبني |
Lütfen kızımın nerede olduğunu söyle. Kızımın nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبرني بمكان بُنيّتي، رجاءً أخبرني أين بُنيّتي |
Bana kızımın nerede olduğunu söyle ben de köpeğini eve yollayayım. | Open Subtitles | أخبرني بمكان إبنتي وسأدعك تأخذ كلبك معك للمنزل |
Kovar'ı nerede bulabileceğimi söyle bana. | Open Subtitles | أخبرني بمكان (كوفار). |
Zen Yi'nin yerini söyle, yoksa yemin ederim ki onu bir daha göremezsin. | Open Subtitles | أخبرني بمكان (زينغ يي)، وإلا فلن تبصرها مجدّداً. |
Bana o şeyin yerini söyle olan biten her şeyi unutalım. | Open Subtitles | ...أخبرني بمكان البيضة وسننسى كل ما حدث |
Kuzeninin yerini söyle. | Open Subtitles | أخبرني بمكان ابن عمتك |
- Kardeşimin yerini söyle. - Hadi ama ajan Garcia. | Open Subtitles | أخبرني بمكان أخي - (بحقك أيها العميل (غراسيا - |
Danny Brickwell'in yerini söyle, böyle bir şey olmasın. | Open Subtitles | أخبرني بمكان (داني بريكول) ولن تضطر لذلك. |
Bana hançerin yerini söyle. | Open Subtitles | أخبرني بمكان الخنجر. |
Nefes almak istiyorsan hacker patronunun nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | هل تريد بعض الهواء؟ أخبرني بمكان رئيسك مخترق الحواسيب |
O'Brian'ın nerede olduğunu söyle, yoksa senin için durumu çok zorlaştırırım. | Open Subtitles | لا تتلاعب بي يا (بيل) أخبرني بمكان (كلوي) وإلا سأجعل الأمر شاقاً عليك |
Enerjimi ve vaktimi boşa harcamamamı istersen bana Felicity Smoak'un nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | أتودّ أن توفّر عليّ بعض الوقت والطاقة؟ إذًا أخبرني بمكان (فليستي سموك). |
Debbie'nin nerede olduğunu söyle. Onu eve götürmeye geldim. | Open Subtitles | (أخبرني بمكان (ديبي، أتيتُ لأخذها للمنزل |
Babanın nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرني بمكان والدك |
Appa'nın nerede olduğunu söyle! Onu takas ettim. | Open Subtitles | (أخبرني بمكان (آبا- لقد قايضته- |
Kovar'ı nerede bulabileceğimi söyle bana. | Open Subtitles | أخبرني بمكان (كوفار). |
Evet, asıl flaşın yerini söyledi ama vakit yok. | Open Subtitles | أجل، حسناً، لقد أخبرني بمكان القرص الحقيقي، ولكن ليس هناك وقت |
Kampın yerini söylersen hemen çıkarız. | Open Subtitles | أخبرني بمكان المعسكر وسنغادر فورًا. |
Bana paranın nerede olduğunu söyleyin ben de çenenize diş yaptırmanızı sağlayım. | Open Subtitles | أخبرني بمكان المال، و لن أكسر فكّك. |