Hastanın nur topu gibi bir göğüs tüpü olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأن عندنا مريض مع أنبوب صدري لوضعه على القائمة |
Bir resmi Lesotho görevlisi ve yedi BM pasaportlu yolcu olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأن هناك مسئول ليسوتي وسبعة حاملين لجوازات الأمم المتحدة |
Hisara haber uçur, burada olduğunu söyle. | Open Subtitles | أرسل لمن في الحصن و أخبرهم بأن المال هنا |
Bize en yakın gemiyle bağlantıya geçer geçmez mümkün olduğunca çabuk gelmelerini söyleyin. | Open Subtitles | عندما تجد سفينة بالقرب من موقعنا أخبرهم بأن يأتو في الحال |
Arka tarafa gelmelerini söyleyin. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يأتوا لغرفة التحنيط من الوراء |
Söyle onlara hepsiyle birden dövüşeceğim herhangi biri beni yenerse hepsi kazanmış olacak | Open Subtitles | أخبرهم بأن يقاتلوني الجميع ضد واحد هم الفائزون إذا استطاع أي واحد منهم هزيمتي |
Oraya gittiğimizde hazır etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يجهّزوها بحلول وصولنا لهناك. |
Çağır polisleri! Acil bir durum olduğunu söyle! | Open Subtitles | اتصل بالشرطة أخبرهم بأن الأمر عاجل |
Girit'teki Piteri'ye bir kurye gönder. Yükün yarın yola çıkacağını ve kızının iyi olduğunu söyle. | Open Subtitles | أرسل البريد السريع إلى جزيرة "كريت" ، إلى بيتيري" ، أخبرهم بأن شحنته ستبحر في الصباح" |
Adanın kuşatma altında olduğunu söyle. | Open Subtitles | (لو)، هاتف الشرطة أخبرهم بأن المدينة تحت الحصار |
Bir kaçağımız olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأن لدينا مجرم فار |
Yakıtımızın bittiğini ve inmek zorunda olduğumuzu çaremiz kalmadığını söyleyin. | Open Subtitles | أخبرهم بأن الوقود شارف على النفاد و يجب أن نهبط, ليس هناك خيار آخر. |
Yakıtımızın bittiğini ve inmek zorunda olduğumuzu çaremiz kalmadığını söyleyin. | Open Subtitles | أخبرهم بأن الوقود شارف على النفاد و يجب أن نهبط, ليس هناك خيار آخر. |
Çabuk olmalarını söyleyin. | Open Subtitles | حسنٌ، أخبرهم بأن يسرعوا يحتاجون لمعرفة السم |
Ona, bunun bir Cumhuriyet meselesi değil, Jedi'ların iç meselesi olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبرهم بأن هذا ليس عمل الجمهورية "أنه شئون داخلية للـ "جيداي |
- Marcus, Söyle onlara oğlunun 2 hafta önce Afganistan'da dost ateşiyle öldüğünü anlat. | Open Subtitles | ماركوس , أخبرهم بأن إبنك قد قتل بنيران صديقة منذ أسبوعين في أفغانستان |
Söyle onlara, silahlarımızı versinler. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يعيدون لنا أسلحتنا. |
Vardığımızda hazır etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يجهّزوها بحلول وصولنا لهناك. |
Onlara onu tedavi etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يجلسوا معه. |