Burada ne yapacağımız hakkında sana bir şey söylediler mi? | Open Subtitles | هل أخبروك أي شيء عن الذي مفترض أننا سنفعله هنا؟ |
Peki sana ameliyattan önce birinin gelip jiletle kafanı kazıyacağını söylediler mi? | Open Subtitles | هل أخبروك حقاً قبل العملية أن شخص ما هنا سيتم حلاقة شعره؟ |
Sana ne söylediler bilmiyorum ama ben sandığın kişi değilim. | Open Subtitles | أياً يكن ما أخبروك به، لست من تظنّ أنّي هي |
Ve siz, onun Size yaptıklarını söyledikten sonra onlar da Size, onlara yaptıklarını anlattılar! | Open Subtitles | وبعد أن أخبرتهن بما فعله معك أخبروك بما فعله معهن |
Çünkü Size söyledikleri şeyler bir mahkemede kabul görmeyecek şeyler. | Open Subtitles | لأن أي شيء أخبروك به غير مقبول في المحكمة |
Sana benim tecavüzcü olduğumu söylediler, sen de peşime düştün. | Open Subtitles | لقد أخبروك أنني مذنب و فوراً بدأت مطاردتي |
- Ama ofisten, burada bu isimde... - ... birinin olmadığını Size söylediler. | Open Subtitles | لكنهم أخبروك في المكتب ليس هناك أحد هنا بذلك الأسم |
Bilmiyorum. Az çok nerede oturduğunu söylediler mi? | Open Subtitles | أنا لا أعرف، أين أخبروك أنه يسـكن تقريبــاً؟ |
Dinle, babamız geçen hafta öldü.. Bunu sana söylediler mi? | Open Subtitles | إصغ، مات والدك بالأسبوع الماضي هل أخبروك بذلك؟ |
Bugün sana bir kardeşin olduğunu söylediler ve senin yüzünde en ufak bir tepki görmedim. | Open Subtitles | أخبروك اليوم للمرة الأولى بأن لديك أخ ولا أرى بوجهك أي تعبير لا أقول بهجة،لكن أي شيء |
Bu dolayı, tahmin edeyim. Onu poponuza sokmanızı söylediler. | Open Subtitles | إذن دعنى أخمن، لقد أخبروك أن تدفع مؤخرتك خارج هذا الأمـر |
Sana yukarı çıkamadıklarını çünkü oranın çok tehlikeli olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أخبروك بأنهم لا يستطيعون أن يظهروا على السطح لأنه خطر جدآ هناك |
Sana söylediler. Şimdi pişmansın ama sen de benim gibi sıkıştın. | Open Subtitles | أخبروك بماهيّتها وبتّ تتمنّى الآن لو أنّك لم تساعدهم قطّ، ولكنّك محاصر |
Sokaktakiler, insanların kaybolduğunu söylediler mi? | Open Subtitles | الناس في الشارع هل أخبروك ان هناك أشخاص مفقودين؟ |
Sana ne hikaye anlattılar bilmiyorum ama gezegenimize çarpmak üzere. | Open Subtitles | الآن أيّما كانت القصة التي أخبروك إيّاها، فهذا الشيء سيصتدم بالأرض. |
Sana bir hikaye anlattılar, sen de inanmak zorunda kaldın. | Open Subtitles | أخبروك كذبة وكان عليك أن تصدقها |
- Sana söyledikleri her şey yalan. | Open Subtitles | ماذا ؟ أيا كان ما أخبروك به فقد كان مجرد كذب |
Sana öyle mi dediler? | Open Subtitles | هذا ما أخبروك به؟ تبدو أكثر شبها بخنزير مشعر, لو سألتينى |
Bu arada, Size hiç bu şeyden bahsettiler mi? | Open Subtitles | بالمناسبة، هل أخبروك عن ماهية هذا الشيء؟ |
Bunu sana da söylemiştir tabii. - Öyle değil mi? | Open Subtitles | أخبروك عن ذلك من قبل، بالتأكيد هم قاموا بذلك |
İki eczacı sana soygundan hemen önce bir şeker makinesi satıcısının uğradığını söylemiş. | Open Subtitles | الآن، اثنين من الصيدليين أخبروك أن بائع آلة الحلوى قد مر بجانبهم تماماً قبل السرقات |
Doğuştan itibaren dünyanın sana ait olduğunu söylemişlerdir tabii. Bir de buna inanıyorsundur. | Open Subtitles | بلا شك أخبروك منذ مولدك أن العالم رهن إشارتك و أنت صدقتهم |
Bir anne, sana anlattıkları şeylerin hepsinden daha önemlidir. | Open Subtitles | الأم تساوى أكثر من أيّ شيء أخبروك به. |