Hodgkin hastalığımın biraz gerilediğini söylediler, sanırım biraz daha vaktim olacak. | Open Subtitles | أخبرونى أن السرطان قد يمر بمرحلة سكون لذا لدى بعض الوقت |
Bana, yanınızda bazı kitaplar ve bilimsel aletler getirdiğinizi söylediler. | Open Subtitles | أخبرونى أنك جلبت كتب وأدوات علمية تساعد على التحقيق العلمى |
Sabaha karşı kaldığınız oteli aradım ve yine dışarıda olduğunuzu söylediler. | Open Subtitles | لقد إتصلت بالفندق الذى تقيمين به هذا الصباح و كالعاده أخبرونى أنك غير موجوده |
Pekala söyleyin: sizi buraya getiren nedir bu kimsenin uğramadığı yere? | Open Subtitles | إذن أخبرونى ماذا أتى بكم إلى صندوق الرمال القصى الخاص بنا؟ |
Bir insanın hayatı için riske girmeye değmiyorsa, ne kadar istediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | آلا تستحق حياة رجل المخاطرة أخبرونى كم تريدون ؟ |
Evet, küçük ilan sayfalarının çok iyi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | نعم ، لقد أخبرونى أن بها صفحة للإعلانات الصغيرة |
- Mücevher mi? Evet. Bana dağlardan çok değerli taşlar çıkartıldığını söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبرونى بأن الكثير من الأحجار الكريمة قد وجدت فى الجبال |
Oğlumun çocukları geçen gece onlara doğum günü pastası verdiğini söylediler. | Open Subtitles | ابناء أبنى أخبرونى انكى اعطيتيهم بعض كعك عيد ميلاد منذ بضع ليالى |
Ve ertesi gün onu aradım. Bana öldüğünü söylediler. Öldürülmüş. | Open Subtitles | و عندما أتصلت به بعد ذلك بيوم أخبرونى أنه مات... |
Jean Valjean olamayacağınızı söylediler ve haklıydılar. | Open Subtitles | كنت أحمق ، أخبرونى أننى مخطئ قالوا أنه لا يمكن أن تكون جان فالجان ، وكانوا محقين |
Hayır. Ama çocuğum öldüğünde nedeninin bu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لا و لكن عندما توفى ابنى أخبرونى ان هذا هو السبب |
Yarin taburcu olabilecegimi söylediler. | Open Subtitles | جيد, أخبرونى بأنه يمكننى أن أعود للمنزل غداْ |
Sizin yaralandığınızı söylediler! Yaralı veya hasta değilsiniz, değil mi? | Open Subtitles | أخبرونى أنكما أصبتما بأذى هل تأذيتما أو مرضتما ؟ |
söyleyin bana. Bu ülkedeki bar açılış saatleri hakkında sizin görüşünüz nedir? | Open Subtitles | أخبرونى ، ما رأيكم بمواعيد بدء العمل فى هذه البلاد |
İstediklerinizi bana söyleyin, liste yapın, ve Vincent'a verin. | Open Subtitles | أخبرونى بما تريدون , اعدوا قائمة و أعطوها ل فينسنت |
Eksik bir şey varsa çekinmeden söyleyin. | Open Subtitles | هل تحتاجون أى شيئ هنا؟ أخبرونى اذا احتجتم شيئ |
Eksik bir şey varsa çekinmeden söyleyin. | Open Subtitles | هل تحتاجون أى شيئ هنا؟ أخبرونى اذا احتجتم شيئ |
Şimdi küçüklerim, her şeyi anlatın. | Open Subtitles | الان أيها الصغار أخبرونى بكل شىء |
Uzun mesafede karar kılmalısın. Sana yapışan bir şey olduğu söylendi bana. | Open Subtitles | عليك أن تكتفى بالتواصل عن بعد أخبرونى أن لديك شيئا يشبه الكلينجون |
Bana karşı iyi olmaktan çok uzak olduğunu söylüyorlar. İnan ki düzeltebilirim. | Open Subtitles | لقد أخبرونى أن مشاعرها بعيده عنى يمكننى أن أصدق ذلك |
Komutanları avda dediler. | Open Subtitles | أخبرونى أن ضباطهم يقومون بالصيد فى الخارج |
- Neler olduğuna inanmayacaksın. - Duydum, anlattılar. | Open Subtitles | لن تصدق ما حدث لى لقد علمت ذلك ,لقد أخبرونى |
Deodorantımın aslında bir kadın için olduğunu ama bir erkeğe de gidebileceğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد أخبرونى أنه على الرغم من أن عطرى نسائى إلا أنه قوى جدا بالنسبة لرجل |