| Ve bu doğruysa; ki son derece şüpheliyim onu affetmediğimi söyle ona. | Open Subtitles | و إن كان هذا صحيح ...مع أني أشك في هذا أخبريه أنني لم أسامحه |
| Hayvanat bahçesi konusunda üzgün olduğumu söyle ona. | Open Subtitles | أخبريه أنني آسفة حيال حديقة الحيوان |
| Güzel! Prosedüre başladığımı söyle ona. | Open Subtitles | جيد , أخبريه أنني سأبدأ الاجراء. |
| Hepsini suçluyorum; Ona yasak olduğumu söyle Ve bu konuda büyük bir "B" olduğumu söyledi. | Open Subtitles | ألقي اللوم عليّ، أخبريه أنني أحرم ذلك وأنني أتصرف كالساقطة بشأنه. |
| Şimdi onunla konuşamayacak kadar kızgın olduğumu söyle | Open Subtitles | ... أخبريه أنني غاضبه منه جداً في هذا الوقت |
| Ona, Yarak Şehri'ne tek gidişlik biletim olduğunu ve buna bayıldığımı söyleyin. | Open Subtitles | أخبريه أنني ذهبت بلا عودة لمدينة العهر. ويروقني ذلك. |
| söyle ona, anahtarı istiyorum. | Open Subtitles | أخبريه أنني أريد المفتاح |
| söyle ona.... | Open Subtitles | أخبريه أنني خارج البيت. |
| söyle ona burada değilim. | Open Subtitles | أخبريه أنني خارج البيت. |
| söyle ona üzerinde çalışıyorum | Open Subtitles | أخبريه أنني أعمل عليها. |
| söyle ona ben gelmeyeceğim. | Open Subtitles | أخبريه أنني لن أذهب .. |
| Üzgün olduğumu söyle ona | Open Subtitles | أخبريه أنني آسفه |
| Çükünü kopartıp kedilere yem yapacağımı söyle ona! | Open Subtitles | أخبريه أنني سأقضم قضيبه وأطعمه لِقِطتي! |
| Siyah kod. Emin olduğumu söyle. | Open Subtitles | انذار أسود و أخبريه أنني متأكد |
| - Çok meşgul olduğumu söyle. | Open Subtitles | لا، لا، لا أخبريه أنني مشغولة جداً |
| Ona aşçı olduğumu söyle! | Open Subtitles | أخبريه أنني أجيد الطهو |
| Toplantıda olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبريه أنني في إجتماع |
| Üzgün olduğumu ve onu en kısa sürede arayacağımı söyleyin. | Open Subtitles | أنا آسفة أخبريه أنني سأتصل به في أقرب فرصة |
| Ona geç saate kadar gelemeyeceğimi söyleyin. | Open Subtitles | أخبريه أنني لن آتي الا متأخرة اليوم |