| Rus bir arkadaşım vardı. O söylemişti. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي صديق روسي ، اسمه نيقولاي.أخبرَني بذلك. |
| Rus bir arkadaşım vardı. O söylemişti. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي صديق روسي ، اسمه نيقولاي.أخبرَني بذلك. |
| Babam insanların benimle alay ettiğini söylemişti. | Open Subtitles | الأَبّ أخبرَني ناسَ كَانوا سُخْرِية مِني. |
| Bir sürü randevum var, demişti. | Open Subtitles | أخبرَني كَانَ عِنْدَهُ التعييناتُ طِوال النهار. |
| Bilge bir arkadaşım bir keresinde bana, asıl önemli olan parayı değil, hayatını nasıl harcadığındır demişti. | Open Subtitles | أي صديق حكيم أخبرَني هو مرّة لَيسَ المهم هكذا تَصْرفُ مالَكَ، لكن كَمْ تَصْرفُ حياتَكَ. |
| - Sorun değil. Beklerken köpek bana birkaç fıkra anlattı.. | Open Subtitles | الكلب أخبرَني نكتتان مضحكتان بينما نحن كُنّا نَنتظرُ. |
| Annesinin öldüğünü anlattı ve sanırım ikimiz de sıkıntılarımızı bir şişe ucuz şaraba boğduk. | Open Subtitles | و أخبرَني أنَ أُمهُ قد ماتَت و أظنُ أننا أغرقنا أحزاننا في زجاجة خَمر رخيص |
| Babam size niye niye iş verdiğini bilmediğimi ve nedenini bana söylememenizi söylememi istedi. | Open Subtitles | ابى أخبرَني ان أَعْرفُك انى لا اعرف لماذا إستأجرَك لاجل، وأَنْ لا تخبرَني. |
| Dekor sorumlusu Jenna'nın gösteriden önce sahnede dolaştığını söylemişti. | Open Subtitles | سيد الدعامةَ أخبرَني بأنّ جينا كَانتْ تَدلّي على المسرح قبل المعرضِ. |
| Geçen yıl flört etmeye başlamamı söylemişti. | Open Subtitles | السَنَة الماضية، أخبرَني للبَدْء بالتَأْريخ. |
| Babam, genç bir kadının kanımı emeceğini söylemişti. | Open Subtitles | أبي أخبرَني أن إمرأة صغيرة سوف تمتص كل دمى |
| Bana, askerlikle işi olmayacağını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرَني أنه لا يُريدُ فعل شئ بدون مهنةِ عسكريةِ |
| Adam bize bunun uzun bir balayı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرَني ذلك هو كَانَ شهرَ عسل طويلَ واحد. |
| Lee Jay'in kendine engel olamayan ve bu yüzden öldüren tiplerden olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرَني أن لي جاي كَانَ واحد من أولئك الأفرادِ المُحَطّمينِ الذي لا يستطيعوا إيقاف أنفسهم ، لذلك هم يجب أن يقتلوا |
| Kız arkadaşlarım en zor kısmının ilk birkaç ay olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | صديقي أخبرَني ذلك إنّ الشهرين الأولينَ قاسيان. |
| İkinci el pazarındaki adam öyle demişti. | Open Subtitles | ذلك الذي الرجلُ في التبادلِ يَجتمعُ أخبرَني. |
| Çocukken ailem bana "yıldızlara ulaşmayı iste" demişti. | Open Subtitles | عندما أنا كُنْتُ a ولد، أبويّ أخبرَني للإِمْتِداد إلى النجومَ. |
| Bizamanlar biri bana demişti ki, "Hissettiğin kadar büyüksündür." | Open Subtitles | شخص ما أخبرَني ،في مرة "أنت كبير بقدر ما تشعر ." |
| Ve Joey de bana kafasının karışık olduğunu anlattı. Kafası karışmış, hem de çok. | Open Subtitles | وجوي أخبرَني عن تشويشِه، انه يرتبك كثيراً |
| Dr. Wagner bana, McQuown ve adamlarına karşı yaptıklarını anlattı. | Open Subtitles | Wagner أخبرَني الدكتور مافعلتم بماكوين ورجاله |
| Lamar bu işi nasıl yapabileceğimizi anlattı. | Open Subtitles | لامار أخبرَني أنك ستفعل كل شيء.. |
| Bana bunu söyledi ve sana hatırlatmamı istedi. | Open Subtitles | أخبرَني لتَذكيرك بأنّنا نعيش بالقواعدِ، نَمُوتُ بالقواعدِ. |