"أختبأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • saklanıyorum
        
    • Saklan
        
    • saklanıyordum
        
    • saklandı
        
    • saklanarak
        
    • Saklanmam
        
    • saklanırdım
        
    • gizlenirdim
        
    Hizmetçilerden saklanıyorum. Open Subtitles -انا أختبأ من خادمتيّ ولكني بخير ..
    Güvenlikten saklanıyorum. Open Subtitles أنا أختبأ من الأمن
    Gel. Saklan. Open Subtitles تعال هنا، أختبأ
    Öğle yemeği sırasında bir sınıfta saklanıyordum ve o sınıfa Bilgisayar Kulübü geldi. Open Subtitles إذاً, أجل, كنت أختبأ في الصف في وقف الغداء ثم دخل نادي الحواسيب
    Çatışmaya dönmedi. Ağaçların arasında saklandı, katliamı izledi. Open Subtitles لم يعد للقتال , لقد أختبأ في الأشجار يراقب المجزرة
    Ama sadece kapının önündeki polisleri kafeste saklanarak atlatmak için. Open Subtitles لكن بعدما أختبأ داخل القفص ليمر عبر الحراس عند الباب
    Saklanmam gerek. Open Subtitles عليَّ أن أختبأ
    Neden bilmiyorum ama odama koşar, yatağın altına saklanırdım. Open Subtitles و رغم أني لا أعلم لماذا لكني كنت أهرع مسرعا إلى غرفتي و أختبأ تحت السرير
    Perdelerin ardına gizlenirdim. Open Subtitles أختبأ وراء الستائر
    Sylvia'dan saklanıyorum. Open Subtitles حسنا أنا أختبأ من سيلفيا
    Sadece "Aldırma" yerine "Buzluktaki Son Dondurma Gibi saklanıyorum"u söylemeliydi. Open Subtitles أنا أقول فحسب، عوضا عن أغنية "أطلقي سرّك" يفترض حقّا أن تغني "انظر إلي أختبأ في المجمد كقالب مثلجات (دوف)"
    -Babamdan saklanıyorum. Open Subtitles - أختبأ عن أبي -
    Saklan lütfen. Open Subtitles أختبأ الآن، أرجوك.
    Saklan lütfen. Open Subtitles أختبأ الآن، أرجوك.
    Git şuraya Saklan. Open Subtitles أختبأ هناك
    Son 40 dakikadır banyoda saklanıyordum. Open Subtitles أنا كنتُ أختبأ بالحمام في 40 دقيقه الأخيره
    İşime ve belki arkadaşlığımıza kafamı gömüp saklanıyordum. Open Subtitles كنت أختبأ خلف عملي وربما حتي خلف صداقتنا
    O zamandan beri saklanıyordum. Open Subtitles وكنت أختبأ حتى ذلك الحين
    Perdelerin ardına saklandı. Sonra Wendice otelden telefon etti. Open Subtitles أختبأ خلف الستارة ثم أتصل " وينديس " من الفندق
    Geçen hafta bir gazeteyi çiğniyor diye azarladığımda o köpek bir saat boyunca Zach'in yatağı altında saklandı. Open Subtitles لقد أختبأ في سرير " زاك " لساعات الأسبوع الماضي بعد توبيخي له -لمضغ جريدة
    Evde kalıp saklanarak insanların bana acımasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles إنني لن أجلس بالبيت و أختبأ لكي يظن الناس بأنني خجلانه من أخي
    Hayır, 6 yılımı karanlıkta saklanarak geçirdim. Open Subtitles .كلا، لقد قضيت 6 أعوام أختبأ في الظلام
    Ben Saklanmam. Open Subtitles أنا لا أختبأ
    Sinirli olduğu zamanlarda banyoya saklanırdım. Open Subtitles لقد كنتُ أختبأ في الحمام عندما تكون غضبانة.
    Perdelerin ardına gizlenirdim. Open Subtitles أختبأ وراء الستائر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more