| Senin zeki ablan, köyün delisi gibi hareket ediyordu. | Open Subtitles | أختك الكبرى الذكية كانت تتصرف مثل غبي القرية |
| Bu çok heyecan verici. Kendimi ablan gibi hissediyorum. | Open Subtitles | هذا مثيرٌ جداً أشعر و كأنني أختك الكبرى |
| Beni ablan gibi gör ve dinle lütfen. | Open Subtitles | أعتقدنى أختك الكبرى و أستمع لي |
| ablan tam bir facia, değil mi? | Open Subtitles | أختك الكبرى كارثة نوعا ما، صحيح؟ |
| ablan Juliet doğduğunda annenin ona olan ilgisi ıslak mendile olan ilgisi kadardı. | Open Subtitles | عندما ولدت أختك (الكبرى (جولييت, كان لوالدتك شوقاً لحضنها كما منشفة مبللة |
| Jodi'nin ablan olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أن (جودي) هي أختك الكبرى |