Hayatımı değiştirmem lazım çünkü Boğuluyorum, diyorum sen de bana, "Yumurtanı ye." diyorsun. | Open Subtitles | يجب أن أغير حياتي لأنني أختنق حتى الموت وكل ما تقولينه لي كل هذا البيض |
Birileri sürekli çevremdeyken, Boğuluyorum. | Open Subtitles | عندما يكون هناك شخص بقربي دائماً أشعر بنفسي أختنق |
Yanındayken boğuluyordum! | Open Subtitles | بالتأكيد ، لأننى بحياتى بجانبك كنت أختنق |
Boğuluyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأني أختنق أتعلمين |
Sanki Boğuluyorum, nefes alamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التنفس كما لو أنني أختنق |
Öyle acıyor ki, kendi tükürüğümde Boğuluyorum. | Open Subtitles | أنها تؤلم بشدة أنني أختنق بسبب بصاقي |
- Hayır, uçuk işareti. Bu "Boğuluyorum." - O mu uçuk? | Open Subtitles | بل قرحة، "أنا أختنق" "أتناول سنبلة من الذرة" |
Boğuluyorum. Yardım et. | Open Subtitles | إنها كذبة، أنا أختنق انقذني أرجوك |
Boğuluyorum. Gus. Kalk! | Open Subtitles | أنا أختنق، ابتعد أنا أختنق |
Az kalsın bir donut parçası yüzünden boğuluyordum. Nefes alamadım. | Open Subtitles | لقد كدتٌ أختنق بقطعة حلوي ولم أستطع التنفس |
Mesela, geçen gün bir donut parçası yüzünden boğuluyordum. | Open Subtitles | علي سبيل المثال لقد كدت أختنق حتي الموت ذاك اليوم بقطعة حلوي |
Birden Boğuluyormuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | فدجأة أشعر بأني أختنق |
Bir kez daha boğulmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أختنق مرة آخرى |
- Boğulan birisini kurtarmayı öğrenmemden sonra. - Boğuluyor değilim, değil mi? | Open Subtitles | ليس قبل أن تعلمتُ كيف أنقذ أحدهم من الاختناق أنا لست أختنق أليس كذلك ؟ |
Sonra boğulmaya başladım, ve ardından suda kusmaya başladım. | TED | ثم بدأت أختنق ثم جعلني ذلك بسرعة أتقيأ في الماء |
Yanında olmak artık beni boğuyor. | Open Subtitles | أنا أختنق بالقرب منك |
Resmi açıklamaya göre kusmuğunda boğulmuş. | Open Subtitles | التفسيرات الرسمية كانت أنه أختنق بسبب القىء. |
40-45 saniye sonra biraz nefessiz kalmıştım ve yukarı bakınca hemen üzerimde bir tanesinin durduğunu gördüm. | Open Subtitles | ثم، بعد 40 ثانية تقريباً، أربعون أو 45 ثانية، كدّت أن أختنق. فنظرت للأعلى، وكان هنالك أحدهم يقبع أمامي مباشرة. |
Hayır, gerek yok. Cholo'm boğuyordu beni. | Open Subtitles | لا الأمر بخير أنا فقط أختنق بطعامي |
İçimdeki çarpıntı, onların yedirdiğinden boğulmadım diyor. | Open Subtitles | نبض يقول لي بأننى لن أختنق بما سيُطعموني به. |
Senin yanındayken bunalıyorum. Lütfen beni yalnız bırak! | Open Subtitles | اشعر أنني أختنق بوجودكِ أتركيني |
Neredeyse dilimi yutarak boğulacaktım ama adam hiç tepki göstermedi. | Open Subtitles | كدت أختنق بلساني وهو ظل جالساً بلا مبالاة |
Boğulacakmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأني سوف أختنق |
Kendi kusmuğumda boğulmayayım diye beni, mide üstüne çevirmesi gerektiğini söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتها ان تدحرجني على معدتي لكي لا أختنق بقيئي؟ |