"أخذها معه" - Translation from Arabic to Turkish

• Kızı ta
• onu da
• yanına almış
• yanında götürdü

- Kızı ta Alpler'e kadar götürmüş sonra da gondolda tanıştığı Fransız bir kız için onu otel odasında yapayalnız bırakmıştı.
لقد أخذها معه طوال الرحله الى جبال ألالب ثم تركها في غرفة الفندق جالسة من أجل فتاة فرنسية قابلها في جندول

Yani onları yakan kimse onu da yanında götürmüş olmalı.
لذا أياً كان مَن أحرقهما فقد اضطر إلى أخذها معه

O alet 2000 dolar. Kaçarken onu da götürmüş olmalı.
و هو يكلف 2.000 دولار ربما أخذها معه عندما قام بخدعه الإختفاء

Slade'i kim göndermişse onu yanına almış olmalı.
(أياً كان من أعاد (سليد لا بدّ وأن أخذها معه

Bu yüzden babam Vietnam'a giderken bıçağı yanına almış.
...وعليه "لمّا أبحر والدي إلى "فيتنام أخذها معه

Yani eğer çantası varsa, biri onu yanında götürdü.
إذاً إذا كان معها حقيبه أحدهم أخذها معه

- Onu yanında götürdü. Sen kimsin?
أخذها معه , وأنتِ؟

İlk kurbandaki çiçekler gibi, onu da şüpheli almış olmalı.
لقد أخذها معه غالبا مثل الأزهار من الضحية الاولى

Çanta burda değil. onu da yanında götürmüş olmalı.
الحقيبة ليست هنا اكيد انه أخذها معه.

Carrie'nin okulda ya da evde olduğuna dair hiç iz yok. Ronnie kızı yanına almış olmalı.
(لا يوجد أي علامات على أن (كاري بالمنزل أو المدرسة، لابد وأن (روني) قد أخذها معه

- Hırsız, onu da mı yanında götürdü yani?
-وهل أخذها معه وحسب؟

yanında götürdü.
لقد أخذها معه.