Cep telefonunun izini sürüyoruz ve katilin yanında götürmüş olması muhtemel. | Open Subtitles | لكننا نتتبع هاتفها النقال فمن المحتمل أن القاتل أخذه معه التالي |
Veya yanında götürmüş olabilir. Bilmiyoruz. | Open Subtitles | او أخذه معه لا نعلم |
İçindeki her neyse, Koca Joe yanında götürmüş gibi. | Open Subtitles | اي شيء كان بداخله من الواضح ان (جو الكبير) قد أخذه معه |
Ama, bilirsiniz, bu yanında götürdüğü tek anı değildi. | Open Subtitles | لكن هل تعلمي, هذا ليس التذكار الوحيد الذي أخذه معه |
Katilin silahı yanında götürdüğü anlamına da gelebilir bu. | Open Subtitles | هذا أيضاً قد يعني أن القاتل أخذه معه |
- yanında götürmüş. | Open Subtitles | - لقد أخذه معه! |
Görünüşe göre kafasını yanında götürmüş. | Open Subtitles | -ويبدو أنّه أخذه معه . |