"أخرجتها" - Translation from Arabic to Turkish

• Çıkardım
• çıkardığım
• kurtardım
• dışarı
• Çıkardın

Kızı kucağıma aldım ve oradan Çıkardım. Polise, onu bulduğumu söyledim.
حملتها و أخرجتها من ذلك المكان، أبلغت الشرطة بأني عثرت عليها.

Onu hayatımdan Çıkardım. Kendisini açıklaması için hiç fırsat vermedim.
لقد أخرجتها من حياتي، ولم أعطها أيّ فرصة لتفسّر أمرها.

Babamın evinde sakladığım yerden Çıkardım.
لقد أخرجتها للتو من وسط العِتّة فى منزل أبى

Ağacın kazıp çıkardığım bu köklerinin her tarafı böcek yumurtalarıyla doluydu.
وهذه الأطراف التي أخرجتها كانت مليئة ببيض الحشرات في كلّ مكان ..

Poposunun sol lobundan çıkardığım bir kurşundan yapılma.
تم صنعه من رصاصة أخرجتها من ردفها الأيسر

Onu, o korkunç aileden kurtardım.
لقد أخرجتها من دار الرعاية المريع الذي تواجدت فيه

Onu küvetten dışarı Çıkardım, iki koluna da sargı koydum ve ambulans çağırdım.
أخرجتها فقط من حوض الاستحمام و وضعت أربطة ضاغطة على كلا الذراعين و اتصلت بالإسعاف

Goa'uld kimliğini açığa Çıkardın, sonra onu dışarı saldın.
أظهرتَ شخصيةَ جؤولد، ثمّ أخرجتها.

Az önce onu bankadan Çıkardım.
أخبرتك يا رجل , لقد أخرجتها للتو من المصرف

Onu trenden Çıkardım.
تلك الفتاة التي تجلس دائماً بقربي أخرجتها من القطار.

Geçen hafta dışarı Çıkardım, katır gibi tepiyordu.
أنا أخرجتها الأسبوع الماضي، وهي رفست مثل بغل.

Şimdi Çıkardım, bunu başınıza kakmak için.
نعم، انا أخرجتها من الفتحة لأسخر أمام وجوهكم

"Şimdi Çıkardım, bunu başınıza kakmak için" Seks kasedinin adı.
انا أخرجتها من الفتحة لأسخر أمام وجوهكم أسم شريطكِ الجنسي ماذا؟

Cebimden Çıkardım ve onu bıraktım.
لقد أخرجتها من محفظتي والقيتها اليهم

Şey, sadece bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormaya geldik... ve şey, Passat'ı garaja çekmiştim şimdi geri Çıkardım çünkü döndüğünüzü biliyordum, ve düşündüm ki belki eve ön kapı yerine garajdan girmek istersiniz, çünkü bazen biz öyle yapıyoruz.
قدمنا فقط لنعرف ...ماإذا احتجتم شيئاً وقد ركنت لكِ السيارة في المرآب لكني أخرجتها الآن لأننا عرفنا

Kurbandan çıkardığım kurşun 22 kalibre.
الرصاصة التي أخرجتها من الضحية كانت عيار 22

Kurbanın kafasından çıkardığım... kurşunu IBIS'e gönderdim, ve bir sonuç çıkmadı.
حسنٌ، عملتُ على الرصاصة ولقد أخرجتها من الضحية لقد نُقرت الجمجمة وليست رصاصة

Gün yüzüne çıkardığım cesetlerin seni mahvedebileceğini, her birinin bir hikaye anlatacağını söylemiştim.
أخبرتك أن الجُثث التي أخرجتها من الأرض سوف تُدمرك وأن كل جُثة منهم يُمكن أن تُخبرنا قصة

Kadın bir yolcuyu kurtardım.
. أخرجتها من هناك بأمان , إنها امرأة

Hayır, onu kurtardım. Yaşıyor. - Hayır, yaşamıyor.
كلا لقد أخرجتها وهي بخير.

Ama söz veriyorum uslu duracağım eğer şunu dışarı çıkarırsanız.
ولكن أعدك أن أكون مطيعة لو أخرجتها من هنا

Onu girdiği bunalımdan Çıkardın.
أعني، أعتقد... أنك أخرجتها من خوفها