Diğer şeylerin yanında, bir arkadaşımı öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | حسناً ، ضمن أشياء أخرى لقد حاول قتل صديق لي |
Diğer taraftansa, bazı müşterilerimin en iyi işiydi. | Open Subtitles | و من جهة أخرى لقد كان احد افضل أعمال موكلي |
Yani, bir kere yeni bir şehir ve güzel bir fırsat fakat Diğer taraftan, bana bir gey bar yaptınız... ve bu... çok tatlıydı. | Open Subtitles | حسناً، من جهة ستكون مدينة جديدة وفرصة ممتازة ومن جهة أخرى لقد ألقيتموني في حانة شواذ |
Daha önce bir meyve vardı, şimdi başka bir meyve. | Open Subtitles | انها فاكهة أخرى. لقد كان لدينا في وقت سابقا فاكهة |
başka bir parçalanmış ceset bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا جثة مشوهة أخرى. لقد كان عليّ أن أتناول دوائي. |
Bir başka hücredeyim. Uçaktaki kızla tekrar konuştum. | Open Subtitles | أنا في زنزانة أخرى لقد تحدثت للتو مع فتاة الطائرة مرة أخرى |
Buraya taşındığımızda, bu kasabanın da tıpkı yaşadığım Diğer yerler gibi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أم، عندما انتقلت هنا، وأعتقد أن هذا كان رائعا أن يكون مجرد مثل كل بلدة أخرى لقد عشت في. |
Diğer habere gelince bir düzine online ilaç şirketinden sertlik bozukluğu ilacı sipariş ettim. | Open Subtitles | أخبار أخرى لقد طلبت طلبات سريعه لدواء علاج ضعف الإنتصاب من عدة مواقع لأدويه على الإنترنت |
Ama şimdi, internet sayesinde, kitlesel medyasının patlaması sayesinde ve toplumda ortaya çıkıp tüm dünyada yayılan Diğer birçok şey sayesinde her yerde kabileler var. | TED | ولكن الان الفضل يعود الانترنت وانفجار وسائل الإعلام الجماهيرية والشكر الاشياء كثيرة أخرى لقد تفشت في المجتمعات حول العالم القبائل في كل مكان |
Diğer bir taraftan, Kanada Prensesi'nin kaçırılmasının üzerinden 24 saat geçti. | Open Subtitles | ،من جهة أخرى لقد مرت 24 ساعة (على اختفاء أميرة (كندا |
- Diğer bir deyişle sözlü anlaşmasının eşsiz olduğunu anladınız. | Open Subtitles | -نعم -بكلمات أخرى لقد فهمتما أن إتفاقيته الشفوية حقيقية |
Evet, Diğer şeylerle birlikte. O hastaydı. | Open Subtitles | نعم، من بين أمور أخرى لقد كان مريضًا |
Diğer kötü haber ise, istatistiksel modeli yeni oluşturdum da hastalığın hepimize bulaşmış olması ihtimali %98. | Open Subtitles | وفي أخبار سيئه أخرى , لقد ولدت نموذج أحصائي ألذي يضع فرصة أصابة الجميع بمعدل %98 قوي |
Annene başka bir ziyaret daha yapmamayı tercih ederim. Hey. Sana yer ayırdım. | Open Subtitles | أود ألا أقوم بزيارة أمك مرة أخرى لقد احتفظت بمقعد لك |
Ey Yüce Efendim, bir başka mucize! Bize gerçek bir aslan getirdiniz. | Open Subtitles | أيها العظيم إنها معجزة أخرى لقد سلمتنا أسداً حقيقياً |
Bilemeyeceğin tek şey, başka bir olay yüzünden birkaç saniyelik mesafede olduğumuzdu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لم تكوني تعرفينه أننا على بعد لحظات في قضية أخرى لقد دفنت زوجي للتو |
Artık başka bir kimliğe bürünmeye çalışmıyordum. Bir tane çalmıştım. | Open Subtitles | لم اكن اتظاهر مره اخرى للحصول على هوية أخرى لقد سرقت واحدة |
Gördüm başka tarafa baktım tekrar döndüm gitmişlerdi Ben de o andan beri olanları anlamak için beynimi patlatıyorum. | Open Subtitles | لقد رأيتهم، لقد رأيت، لقد رأيتهم مرة أخرى لقد ذهبو إذن لقد إكتفيت بالبحث عنهم طوال اليوم |
Hayır, başka bir kadın. Nazikti. Ben de naziğim ulan. | Open Subtitles | لا، لا، لقد كانت سيدة أخرى لقد كانت لطيفة |
başka bir açıdan bir iktidar boşluğu yaratın. | Open Subtitles | من طريقة أخرى لقد خلقت للتو فراغ في السلطة |