"أخريات" - Translation from Arabic to Turkish

• diğer
• Başka
• başkaları
• başkalarıyla
• tane
• birlikte
• daha var

Ve Sonra Onun diğer Kızlarla da İlgilendiğini Fark Ettim?
و بعدها على حين غرّة وجدته يخرج مع فتيات أخريات

Kendi parfümüm olabilir, ya da bir çocuk çantaları markam, ya da diğer antika aptal karılarla bir realite şovunda olabilirim.
,يمكنني الحصول على عطر بإسمي أو على خط انتاج حقائب يد للأطفال أو أكون نجمة برنامج واقعي مع فتيات رخيصات أخريات

diğer çekici kadınların ilgilendiklere erkeklere daha çok ilgi gösterir kadınlar.
النساء ينجذبن أكثر للرجال الذين يحصلون على مُوافقة نساء جذّابات أخريات.

Başka kızlarla yattığını da biliyorum. Bundan hoşlanmıyorum, ama seni tanıyorum.
وأنا أيضاً أعرف أنك تضاجع فتيات أخريات لايعجبني ذلك, لكنني أعرفك

O zaman eteğinin altına bakmak için Başka kız bulmanız gerekecek.
ثم معظمكم سيكون عليه أن يبحث عن فتيات أخريات لكي تصاحبهن.

Buckland'a gitmiyorum. Annem bizi uyardı, ama başkaları da var.
لست ذاهبة للمؤسسة، والدتنا حذّرتنا نحن فقط، وهناك أخريات يجب أن أحذرهم

Ama başkalarıyla olmamı istemeyeceğini biliyorum ben de incinmesin diye yalan söylüyorum.
أعرف أنها لاتريدني أن .. أرى نساء أخريات لذا فأنا أكذب عليها حتى لا أجرحها

Ve istediğim son şey, sen ve diğer kadınlar yüzünden endişelenmek.
وآخر شيءٍ أريد القيام به هُو القلق عليك مع نساء أخريات.

diğer kızların da benimle olmasının çarelerini arıyorum.
أنا أبحث عن طرق لتمكين فتيات أخريات من أن يكونوا معي

Kendisi de tuvalet edinmiş. Şimdilerde Hindistan'ın dört bir yerindeki köyleri gezerek diğer kadınları da aynı şeyi yapmaya ikna ediyor.
حصلت على مرحاض لها، والآن هي تجوب جميع القرى الأخرى في الهند و تقوم بإقناع نساء أخريات للقيام بالشئ نفسه.

Kampanyada diğer Suudi kadın ve hatta erkek eylemcilerle birlikteydim.
كنت في هذه الحملة مع نساء سعوديات أخريات بل وحتى ناشطون من الرجال.

Bir karınca için önemli olan diğer karıncalarla karşılaşma hızıdır.
لكن المهم هو معدل التقاء النملة بنملات أخريات.

Hikayelerinin, diğer kadınların hayatlarını nasıl etkileyebileceğini ve çevrelerine nasıl rol model olacaklarını açıkladıktan sonra ancak bazıları kabul etti.
إلا بعد الشرح لهن كيف أن قصصهن قد تؤثر إيجابًا في حياة نساء أخريات وكيف أنهن قد يصبحن قدوات يحتذى بهن في مجتمعاتهن

Bu betimlemeler, daha sonra, bazı sınıflarda paylaşıldı ve benzer eğitim ve durumlardan geçen diğer kadınlara ilham vermeye ve onları motive etmeye çalışıldı.
بعدها، وزعت تلك الصور على صفوف دراسية مختلفة وعملت كإلهام ومحفز لنساء أخريات يمرون بنفس الأوضاع والتجارب التعليمية.

İşte o zaman diğer kızları; kız kardeşim gibi çocuğu olan, okula gitmiş ama okumayı ve yazmayı unutmuş olan kızları aradım.
كان ذلك عندما كلمت فتيات أخريات مثل أختي ممن لديهن أطفال كنّ في الصف لكنهن نسين القراءة والكتابة

Dedi ki... Babası için yeterli değilmişim ve bu nedenle Başka kadınlara bakmış.
قالت أنّي لم أكن كافية لوالدها وأنّه لهذا السبب كان يُواعد نساء أخريات

Yeterli değil ama. O sapık piç kurusu Başka kızlara saldırıyor olabilir.
الوغد هذا أقصد , كافياً ليس هذا أخريات فتيات خلف يزال لا

Bu günlerde, Stumai, ayrıca Başka öğrenci rehberleri eğitiyor.
هذه الأيام، تُدرب تسوماي أيضاً مرشدات تعليميات أخريات.

Ve o, bu gezegende yaşayan pek çok kadın gibi, bir karar vermişti, ona yapılan bu şey Başka hiç bir kıza ve kadına zor kullanarak uygulanmamalıydı.
وقد أخذت قرار مثل كثير من النساء حول العالم أن ما حدث لها لن يحدث لنساء وفتيات أخريات

Yani başkaları da var. Kocamı öldüren adamla aynı yatakta yattım.
هناك نساء أخريات إذاً، استلقيت على الفراش بجانب الرجل الذي قتل زوجي

Yavaş ol, küçük kardeşin burada! Ben başkalarıyla yatmıyorum.
أختك الصغيرة هنا أنا لاأضاجع فتيات أخريات

Ayrıca elimde dört tane daha olduğuna dair DNA kanıtı var.
ولديّ حمض نووي يثبت أنّه ثمّة أربع نساء أخريات على الأقل.

Şurada ilk kiracının cesedini bulduk dört kadın ile birlikte.
ـ كانت جثة رجل موجودةً هناك المالك الأصلي ـ و4 نساء أخريات

Aslında, bu pediatristin delillerine dayanılarak suçlanan ve sonradan beraat ederek salınan iki kadın daha var.
في الحقيقة، هناك إمرأتين أخريات تم إدانتهن على أساس الدليل من ذلك الطبيب , اللتان أفرج عنهما لاحقاً في الإستئناف.