İçindeki tek tehlikeli şey, Arapların sevmediği şeyler olması. | Open Subtitles | أخطر شيء كان هناك هو غلوتامات أحاديّة الصوديوم. |
Popular bölgesine Kolombiya polis desteği olmadan girmek yapabileceğiniz en tehlikeli şey. | Open Subtitles | الدخول إلى الأحياء الشعبية من دون الدعم الكولومبي هذا أخطر شيء يمكنك القيام به |
Çünkü yüksek G yanığı olma konusundaki en tehlikeli şey çok uzun süre devam ettiği takdirde sizi öldürecek olmasıdır. | Open Subtitles | لأن أخطر شيء في كونك تتحرك بمقدار جاذبيه عالي انه اذا استمر طويلا، فانه سوف يقتلك |
Kakao yetiştirmekte en tehlikeli şey nedir, bilir misin? | Open Subtitles | أتعرف ما هو أخطر شيء إلى الكاكاو؟ |
Yapabileceğin en tehlikeli şey bu değil miydi? | Open Subtitles | ألمَ يكن هذا أخطر شيء يمكن أن تفعله؟ |
Yapabileceğin en tehlikeli şey bu değil miydi? | Open Subtitles | أليس هذا أخطر شيء قد قمت بفعله؟ |
Bu yaptığın en tehlikeli şey. | Open Subtitles | هذا أخطر شيء فعلته في حياتك |
tehlikeli şey, şu önbilgi. - O nedir? | Open Subtitles | أخطر شيء هو المعرفة المسبقة |
Dijital geçmişi hakkında bir ön çalışma yaptım ve tahminime göre Cyrus Wells'in hayatındaki en tehlikeli şey sizsiniz. | Open Subtitles | أعددت دراسة أولية له لبصمته الرقمية، وفي تقديري أخطر شيء. في حياة (سايروس ويلز) هو انت. |