| O parçayı sen sakladın. Eminim ki sen yaptın. | Open Subtitles | لقد أخفيتها أنا متأكد من أنك أخفيتها |
| Neden sakladın bunu? | Open Subtitles | لماذا أخفيتها ؟ |
| Marş basmıyordu, ben de onu buraya sakladım. | Open Subtitles | هناك خطأ ما بالمشغل, لذا فقد أخفيتها هنا. |
| Sigorta şirketinden bunu sakladım. Eğer intihar olsa ödeme yapmazlar. | Open Subtitles | أنا أخفيتها عن شركة التأمين هم لا يدفعون المال إذا عرفوا إنه إنتحاراً |
| Senden sakladığım şeyler daha önceden yaptığım şeylerdi. | Open Subtitles | الأمور التي أخفيتها عنك كانت الأمور التي قمتُ بها |
| Apophis'in başkomutanı olduğum zamanlar birini gizledim ve unutmadım. | Open Subtitles | لقد أخفيتها ونسيت عندما كنت مساعد أول لأبوفيس |
| Cebine sakladığın paranın ıslanmasından mı korkuyorsun? | Open Subtitles | هل تخشى أن تبتل النقود التي أخفيتها عنى ودسستها في جيبك؟ |
| - O zamandan beri birlikte olduğumuza göre, hangi ara, kalem ve kağıt çıkarıp koca bir üçkağıdı planlayıp da sizden saklamış olabilirim acaba? | Open Subtitles | لقد كنا معاً طوال الوقت بعد ذلك متى تعتقدون بأنني تسللت بقلم و ورقة و قمت بالتخطيط لخدعه بشكل كامل و أخفيتها عنكم ؟ |
| Karımı istiyorum. Onu sakladın. | Open Subtitles | أريد زوجتي أنت أخفيتها. |
| Çünkü benden sakladın. | Open Subtitles | لأنك أخفيتها عني |
| - Avuç içinde mi sakladın? | Open Subtitles | هل أخفيتها في قفازك؟ |
| Kartları oraya mı sakladın? | Open Subtitles | هل أخفيتها هناك؟ |
| Güçlü zekası olan biri onu güvenle bulana kadar sakladım. | Open Subtitles | أخفيتها إلى أن يأتي وقت فيه شخص صاحب فكر قوي قد يحفظها بأمان |
| Onu öldürdüğümü söyleyip sakladım! | Open Subtitles | فعل أشياء مريعة بها أخبرتهم أني قتلتها أخفيتها بعيدا |
| Belirli aralıklarla temasa geçmezsem ortaya çıkacak bir yere sakladım. | Open Subtitles | لقد أخفيتها فى مكان ما ..وسيتم نشرها علناً .... إذا لم أقم بالمتابعه كل فتره يتم تحليلها فى الوقت الحالى |
| ...o yüzden odama sakladım, dolabın içine. | Open Subtitles | لذا أخفيتها في غرفتي ، في الخزانة |
| "Lara, sakladığım saati şu andan itibaren keşfedeceğinden kuşkum yok. | Open Subtitles | "لارا، أنا متأكد أنك اكتشفت الساعة التي أخفيتها. |
| "Lara, sakladığım saati şu andan itibaren keşfedeceğinden kuşkum yok. | Open Subtitles | "لارا، أنا متأكد أنك اكتشفت الساعة التي أخفيتها. |
| Ben bir suç işledim. Ama gizledim. | Open Subtitles | ارتكبت الجريمة ولكنني أخفيتها |
| Kolajlarında sakladığın sinyal bozucuları bulduk. | Open Subtitles | وجدنا ترددات التشويش التي أخفيتها في أعمالك الفنية |
| Yalan söylüyorsun. Yalan söylüyorsun. Sen saklamış olmalısın. | Open Subtitles | أنت تكذب, أنت تكذب .لا بد أنك أنت من أخفيتها هنا |
| Evet, o plan, Lucien'la birlikte benden gizlediğin o plan. | Open Subtitles | أجل، تلك الخطّة التي أخفيتها أنت و(لوشان) عنّي. |
| Fakat, hayır. Siz onu yastığınızın altına saklamıştınız. | Open Subtitles | ولكن, لا لقد أخفيتها تحت وسادتك |