Vitrindeydi. Mankenin üstünden Çıkarmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد كان في العرض وكان علي أن أخلعه من الملكان |
Hiç çıkarmayacağım. | Open Subtitles | لن أخلعه أبداً. |
- Boşandım. Sadece çıkarmadım. | Open Subtitles | -لقد تطلَّقت، ولم أخلعه من يدي |
Ayakkabını Çıkar. Açıklayacak vakit yok. Hemen ayakkabını Çıkar. | Open Subtitles | أخلع حذائك ليس لدى وقت للتفسير أخلعه الأن |
Merak etme. Ceketini çıkart ve kimse bakmıyorken masanın altına fırlat. | Open Subtitles | لاتقلق, فقط أخلعه وارمه تحت الطاولة عندما لايراك احدا |
Ve bu gömleği beğendiysen bir ay üzerimden çıkarmam. | Open Subtitles | ,و لو أعجبك هذا القميص لن أخلعه حتى و لو مضى شهر |
Çıkarmak mı? Keşke daha önce bulsaydım. | Open Subtitles | أخلعه أتمنى لو كنت قد وجدته مبكراً |
Öylece Çıkarmak için takmadım ben bunu. | Open Subtitles | لم أتجول بالخارج لكي أخلعه |
- Çıkarmak istemiyorum! | Open Subtitles | -لا أريد أن أخلعه |
Noel ertesinde geri götüreceğiz. Ama o zamana kadar çıkarmayacağım. | Open Subtitles | و لكن حتى يحين هذا لن أخلعه |
Hiç çıkarmayacağım. | Open Subtitles | . لن أخلعه أبداً |
Gerçekten bayıldım. Hiç çıkarmayacağım. | Open Subtitles | لقد أحببته فعلاً، لن أخلعه قط |
Bende hala benimkini çıkarmadım. | Open Subtitles | فأنا مازلت لم أخلعه |
Onu hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | لم أخلعه قط. |
Tamam, Çıkar Kaptan. | Open Subtitles | نعم أخلعه يا دراغلاين |
Kes şunu. Tamam, evet. Çıkartabilirsin, hadi çıkart. | Open Subtitles | توقفي حسناً نعم تستطيع أن تخلع هذا ، أخلعه وحسب |
Onu asla çıkarmam! | Open Subtitles | لم أخلعه عني قط |
Bunu parmağımdan hiç çıkarmayacağıma dair. | Open Subtitles | أخبرتك أننى لن أخلعه من إصبعى . أبدا ً وأنا مازلت أرتديه. |