O bir bilgisayar bilimcisi , Reginald Adams bir psikolog , ve bir de ben varım. We bunu birlikte bir kitaba dönüştürüyoruz. | TED | أنه عالم حاسوب ، و ريجنالك أدامز ، نفساني ، وأنا نحن نجمع ذلك سوياً في كتاب |
Matmazel Adams kolay uyumak için hap kullanır mıydı, mesela? | Open Subtitles | هل كانت الأنسة أدامز تستخدم الحبوب لتساعدها على النوم مثلا ؟ |
Bayan Adams'ın sana müzik hakkında öğrettiği ilk şey aklında mı? | Open Subtitles | تتذكّر أول شيء الآنسة. أدامز علّمك حول الموسيقى؟ |
Selam, Ray bu Joe Adams salağı geç kaldığım için bana para cezası vermeye çalışıyor. | Open Subtitles | ما هذا يا راي ؟ هذا الأحمق جو أدامز يحاول تغريمي لأني تأخرت |
Sıradaki yarışmacı Jay, "Jay boy" Adams. | Open Subtitles | الاوكي، متسابقنا القادم، جاي ولد جاي أدامز. |
Ya öyle, ya da Leonard kravatını kapıda unuttu ve birdenbire Bryan Adams hayranı oldu. | Open Subtitles | حسنا ، إما هذا أو أنه أضاع رف الأربطة وأصبح عاشقا لبراين أدامز |
Zoe'nin orijinal imge programını Tamara Adams adına var olan tüm verileri arayıp yüklemek için kullandım. | Open Subtitles | إستعملتُ برنامج مجسًم زوي الأصلي للبَحْث وتَحميل أيّ بيانات عن تامارا أدامز |
Adams Caddesi görev mahalli değil, gizli bir operasyonda da değilmiş ve orada ne işi olduğunu da bilmiyormuş. | Open Subtitles | شارع أدامز لَيسَ في منطقتِه؛ هو ما كَانَ السريّ العامل؛ وهو ما كَانَ عِنْدَهُ مخبرونُ. |
Hepsinden de önemlisi, Johson'ı Adams Caddesi'ne getiren ne? | Open Subtitles | حَسَناً، لذا، الذي يَضِعُ جونسن على شارع أدامز في المركز الأول؟ |
Richard Adams kurbansa, başına ne gelmiş? | Open Subtitles | إفتِراض ريتشارد أدامز الضحيّةُ، ماذا حَدثَ إليه؟ |
Adams Cable Springs'te oturuyor ve çalışıyormuş. | Open Subtitles | أدامز يَعِيشُ ويَعْملُ في فصولِ ربيع السلكِ. |
Adams, muhtemel Burns'le aynı gün öldürüldü ve ikisinin de son aradığı, Rosalind Johnson. | Open Subtitles | أدامز قُتِلَ أقل مِنْ يوم واحد بعد الحروقِ، وكلاهما جَعلا نهائي واحد إتّصلْ إلى روزاليند جونسن؟ |
Richard Adams'ın telefonundaki fotoğrafları indiriyordum. | Open Subtitles | كُلّ الصور مِنْ هاتف ريتشارد أدامز الخلوي. |
Richard Adams şirkette güvenlik kontrolörüymüş. | Open Subtitles | حَسَناً. ريتشارد أدامز كَانَ المهندسَ الذي أدارَ تفتيشَ الأمانَ. |
Richard Adams teslim olmadan önce kendini öldürdü. | Open Subtitles | حَصلَ ريتشارد أدامز على نفسه قَتلَ قبل هو يُمْكِنُ أَنْ يُسلّمَ. |
Bunu Adams'a sevgili annenin değişmediğini göstermek içindi. | Open Subtitles | ذلك كان لأظهر لـ أدامز ان الام العزيزة لم تتغير |
Dr. Adams'ı tehlikeye attı kendini tehlikeye attı ve hastayı tehlikeye attı. | Open Subtitles | لقد وضع خطرا على د.أدامز لقد وضع خطرا على نفسه و على المريض |
Adams'la ikimiz hastada Çölyak olabileceğini düşündük ama sadece o test yapma riskini göze aldı. | Open Subtitles | أدامز و انا كلانا ظن ان المريض قد يكون مصابا بالاضطراب الهضمي لكن هي فقط التي كانت مستعدة للمخاطرة وان تجري الفحص |
Adams, enfeksiyon için balgam kültürü ve seroloji testi yap. | Open Subtitles | أدامز,مزارع البصاق ودراسة المصل من أجل الببغائية تاوب |
Adams ve Taub, lepto için antikor titreleri uygulayın. | Open Subtitles | أدامز و تاوب أجريا تعداد مضادات النوى لأجل داء اللولبية |