Bir dakikalığına arkamı döndüm. | Open Subtitles | المحققين : لقد أدرتُ ظهري للحظة . أعني للحظة واحدة. |
Aynı sana yaptığım gibi ona da sırtımı döndüm. | Open Subtitles | لقد أدرتُ ظهري عنه، مثلما فعلتُ معكَ. |
Aslında, "Hayvanat Bahçesi işletsem" adlı kitabı okumayacağım. Onun yerine, çok özel bir mektubu okuyacağım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لن أقرأ "لو أدرتُ حديقة حيوان" الآن، بل سأقرأ رسالةً مميّزةً جدّاً. |
Pekala, sırada Dr. Seuss'un yazdığı "Hayvanat Bahçesi işletsem" adlı kitabı okuyacak olan Paul Petley var. | Open Subtitles | حسناً، التالي، لدينا (بول بيتلي) يقرأ "لو أدرتُ حديقة حيوان"، للدكتور (سوز). |
Pearson Hardman'ı yönetirken... Çekici, esprili ve sevecendim. | Open Subtitles | حينما أدرتُ (بيرسون هاردمان) كنتُ فاتنًا, بارعًا، وبديعًا |
Pearson Hardman'ı yönetirken... Çekici, esprili ve sevecendim. | Open Subtitles | حينما أدرتُ (بيرسون هاردمان) كنتُ فاتنًا, بارعًا، وبديعًا |
Çünkü bu yüzden sadakatimden geri döndüm... | Open Subtitles | هذا لأنني أدرتُ ظهري للمؤمنين |
Mark'ı öldürmek için Max'e arkamı döndüm. | Open Subtitles | أدرتُ ظهري لـ(ماكس) من أجل قتله سيفعل نفس الشيء |
arkamı döndüğüm an sigara içmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | حالما أدرتُ ظهري عنك بدءت في التدخين مرة أخرى |
Lütfen. Ne zaman arkamı dönsem kadının beni içeri atmasına yardımcı oluyorsun. | Open Subtitles | بحقّك، كلما أدرتُ لكِ ظهري، فإنّكِ تُساعدين تلك المرأة لزجّي بالسجن. |