"أدركتَ" - Translation from Arabic to Turkish

• fark ettin
• farkettin
• fark ettiniz

Sonunda ait olduğun yerin burası olduğunu fark ettin demek?
هل أدركتَ أخيرًا؟ بأن هذا هو المكان الذي تنتمي إليه

Daniel'ın bir şey yaptığını fark ettin ve gidip onunla yüzleştin, öyle mi?
أدركتَ أن دانيال ينوي شيئا ، وأنت واجهتَه؟

Beni daha fazla sevmene neyin sebep olduğunu mu fark ettin?
ما الذي أدركتَ أنّه يجعلكَ تحبّني أكثر؟

Lindsay, sen ve Tobias arasında fiziksel ilişkinin hiç şansı olmadığını ilk ne zaman farkettin?
لذا، ليندساي، عندما أدركتَ أولاً بأنّك وتوبياس ما كَانَ عِنْدَهُ فرصةُ في a علاقة طبيعية؟

Saçlarını güzelce kestirip harika pantolonları aldın sonra farkettin ki Orta Doğuya olan biletin ekonomi sınıfıymış bunun üzerine de verdiğin sözü yeniden düşünmeye karar erdin.
حصلتَ على قصّة الشعر اللطيفة والسراويل الرائعة ثم أدركتَ أنّ تذكرة طائرتكَ المتجهة إلى الشرق الأوسط كانت لحافلة فقرّرتَ إعادة النظر في وعدكَ

Büyük ikramiyeyi kazanmış kadar olduğunuzu fark ettiniz.
أنت لا بدَّ وأنْ أدركتَ أنت فقط فُزتَ بالجائزة الأولى.

Hatanı fark ettin ve düzeltmeye çalıştın.
أدركتَ خطأكَ، و حاولتَ تصحيحه.

Evine giden bir yolcu gibi. Bunu gördün ve korktun. Gitmeyi o kadar da arzulamadığını fark ettin.
(كين) احتضن الموت كعاشق أنت أدركتَ أنكَ لست مستعداً مثله

Neyi fark ettin Walter?
أدركتَ ماذا يا والتر؟

Hixton'ın bileti çaldığını ne zaman fark ettin?
متى أدركتَ أنّ (هيكستون) قد سرق التذكرة الرابحة؟

Ama Koç Rome'un Brian'a, sana verdikleriyle aynı steroitleri verdiğini fark ettin.
إلا أنّكَ أدركتَ أنّ المدرّب قد أعطى (برايان) نفس المنشطات التي أعطاكَ إيّاها

Ne zaman farkettin?
متى أدركتَ ذلك؟

İlk kez ne zaman onun ölü olduğunu fark ettiniz?
{\fnAdobe Arabic} متى أدركتَ لأول مرة أنّه ميّت؟

Len'in olayınızı öğrendiğini anlayınca, ...işinizi ve emeklilik hakkınızı kaybedeceğinizi fark ettiniz.
عندما علمتَ أنّ (لين) إكتشفكَ أدركتَ أنّك ستفقد عملك وراتبكَ التقاعدي