"أدركَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • farkına vardı
        
    • farketti
        
    • farketmiştir
        
    Çünkü kablolar suya deydiği taktirde bu mekanın noel ağacı gibi aydınlanacağının farkına vardı. Open Subtitles لأنّه أدركَ للتوّ أنّه عندما سيصل الماء لهذه الكابلات. فهذا المكان بأكمله سيضيء كشجرة عيد الميلاد.
    Çünkü yapabileceği hiçbir şey olmadığının farkına vardı. Open Subtitles إذ أدركَ أنّه لا يمكنه فعلُ شيء
    Sanırım onun bir yere gitmeyeceğinin farkına vardı. Open Subtitles أظُنُه أدركَ أنها لن تذهب لأيِ مكان
    Ama sonra küçük prensin Mr. Monk'un evinde kalırsa asla mutlu olamayacağını farketti, Open Subtitles لَكنَّه أدركَ أيضاً الذي الأمير الصَغير ما تَمَكّنَ أَنْ يَعِيشَ بسعادة أبداً بعد إذا بَقى في بيتِ السّيدِ Monk،
    Sonra hayatının en büyük hatasını yaptığını farketti. Open Subtitles جَعلَ الأمور تبدو وكأنَّ a إنتحار. ثمّ، أدركَ بأنّه فقط جَعلَ
    Muhtemelen işi bırakmanın ona bir faydası olmayacağını farketmiştir. Open Subtitles ربما أدركَ بأنّ الاستقالة لن تجلب له أي منفعة
    Her yerde mutsuz olacağını farketmiştir. Open Subtitles أدركَ بأنه سيكون حزيناً أينما كان
    Piyanonunda başlıca öneme sahip olduğunu farketti. Open Subtitles أدركَ أيضاً, أن للبيانو دلالة خاصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more