"أدرّس" - Translation from Arabic to Turkish

    • dersi
        
    • öğretiyorum
        
    • öğretmenim
        
    • ders veriyorum
        
    • Faili
        
    • ders veririm
        
    • ders veriyordum
        
    • öğretmenlik
        
    Madem yıllardır bu dersi veriyorum, ders kitabını da yazayım diye düşündüm. Open Subtitles إن كنت أدرّس هذا لسنوات عدّة لربما كنت لأكتب بحثًا لحلّ المشكلة
    Doğru. Doğru. Şimdi haftada dört gün ilkokul 8. sınıflara fen dersi veriyorum. TED فعلاً. فعلاً. أنا أدرّس مادة العلوم للصف الثامن أربع مرات في الأسبوع.
    Bu fikri, altı buçuk yıl önce bulduk, çünkü ben kırmızı kutunun içindeki şeyleri öğretiyorum. TED لقد توصلنا لهذا، قبل ست أعوام ونصف مضت لأنني أدرّس أشياء في الصندوق الأحمر.
    Bütün yönlerini öğretiyorum. Yani, fotoğraf makineleri, kameralar... Open Subtitles أنا أدرّس كل الجوانب أعني الكاميرات، الكاميرات المتنقلة
    Merak etme, ben öğretmenim. Open Subtitles لا بأس في ذلك. فأنا أدرّس المرحلة الإبتدائيّة.
    Kahrolası Amerikan Okulu'nda iki ders veriyorum, tamam mı? Open Subtitles إنني أدرّس مادتين كل فصل دراسي في المدرسة الامريكية اللعينة
    Faili meçhul olaylar üzerinde adli tıp dersi veriyorum da. Open Subtitles أنا أدرّس صف عن الأدلة الجنائية للقضايا القديمة.
    20 yıldır aynı dersi veriyorum ve benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Open Subtitles أنا أدرّس نفس الدروس منذ 20 سنة ولا تعني لي أي شيء
    Faili meçhul olaylar üzerinde adli tıp dersi veriyorum da. Open Subtitles أدرّس صفــا عن الأدلة الجنائية للقضايا القديمة
    Faili meçhul olaylar üzerinde adli tıp dersi veriyorum da. Open Subtitles أدرّس صفــا عن الأدلة الجنائية للقضايا القديمة
    Bütün yönlerini öğretiyorum. Yani, fotoğraf makineleri, kameralar... Open Subtitles أنا أدرّس كل الجوانب أعني الكاميرات، الكاميرات المتنقلة
    Ben astronomi öğretiyorum. Ve öğrencilerime ders verirken yerçekim hakkındaki temel ilkem, "Yerçekiminin karmaşıklığıdır." Open Subtitles أدرّس علم الفلك ونعلّم طلابنا أنّ مبدأ الجاذبية الأساسية هو الشفط
    Oğluna takas kültürünü öğretiyorum böylece para harcamanın ne kadar anormal bir şey olduğunu anlayacak. Open Subtitles أن أدرّس أبنك كيف يقايض ليعلم كيف هو من الغير طبيعي أن يُنفق المال
    Sanki küçük bir çocuğa Kalkülüs öğretiyorum. Open Subtitles أشعر وكأنّي أدرّس التفاضل والتكامل لطفلة.
    Artık burada yaşıyorum. Westcott'ta öğretmenim. Open Subtitles أنا أسكن بالقرب من هنا أنا أدرّس في ويستكوت
    Evet, ben de öğretmenim. Olanağı olmayan çocuklara ders veriyorum... Open Subtitles نعم ، أنا أيضاً معلّمة أدرّس الأطفال المحرومين...
    Firma sorumluluğu çerçevesinde ticaret okulları sınıflarında ders veriyorum... vermiştim. Open Subtitles ...أدرّس.. أو درّستُ ...صفوفاً في مدارس تجاريّة
    Bazen okuma fonksiyonel cahil olan yetişkinlere özel ders veririm. Bu çok üzücü. Open Subtitles أتعلمان، أدرّس أحياناً البالغين الأميين وظيفياً، ذلك محزن جدّاً.
    Aslında orada senelik sosyoloji programında ders veriyordum. Open Subtitles ...في الواقع كنتُ أدرّس فصلاً سنوياً عن علم الاجتماع هناك
    33 yıldır devlet okullarında öğretmenlik yapıyorum, bu sebeple biliyorum ki bildiklerini paylaşmadan önce bilmediğini itiraf etmelisin. TED أنا أدرّس في المدارس الحكومية منذ 33 عام. لذا أعلم أنّ عليك أن تُقرّ بما لا تعلم قبل أن تشارك ما تعلم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more