Bunu yapmalarına izin veremezdin. Yanlarına bırakamazdım. | Open Subtitles | لم أستطيع أن أدعهم يفعلون هذا لم أستطع أن أدعهم يفلتون بهذا |
Onların Tinga'ya, Brin'e yaptıklarını yapmalarına izin vermeyeceğim. Onu oradan çıkartacağız. | Open Subtitles | أنا لن أدعهم يفعلون لــ (تينجا) كما فعلوا مع (برين) سنخرجها من هنا. |
Sana bir şey yapmalarına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعهم يفعلون أي شئ بكِ |
Bana bunu yapmalarına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعهم يفعلون ذلك لي |
Bana bunu yapmalarına izin vermeyeceğim, Demetri. | Open Subtitles | لن أدعهم يفعلون هذا يا (ديميتري). |