- Kötü, ne yazık ki. Pek çok ikinci derece kanıt var. Ve tanığı da yok. | Open Subtitles | كتلة من أدلة ظرفية لا عذر على الاٍطلاق ، اٍنها بطاطس ساخنة |
İkinci derece kanıt bu. | Open Subtitles | كلّها أدلة ظرفية. |
Tüm dosyayı ikinci derece kanıtlar üzerine kurdum. | Open Subtitles | و أني بنيت القضية برمتها على أدلة ظرفية. |
Vole, ikinci derece kanıtlar ağına yakalanmış zararsız birine benziyor. | Open Subtitles | قبض على فول فى شبكة من أدلة ظرفية |
Flegman'ın cinayetiyle bağlantılı bu arabada ikinci dereceden kanıt bulduk ama şimdiki yerinde bir kanıt yok. | Open Subtitles | وجدنا أدلة ظرفية في هذه السيارة تربط بينه وبين قتل فليجمان ، و ولكن لا دلالة من مكانه الحالي |
Kanıtlarınızın hepsi ikinci dereceden kanıtlar. | Open Subtitles | كل أدلتك هي أدلة ظرفية |
İkinci derece kanıt. | Open Subtitles | أدلة ظرفية. |
Sağlam ikinci dereceden kanıt listesi yapmışsınız. | Open Subtitles | هذه إدانة بواسطة أدلة ظرفية |
Aslında şu anda bana ikinci dereceden kanıtlar veriyorsun. | Open Subtitles | ما تقدمه لي هنا أدلة ظرفية |