"أديليد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Adelaide
        
    Ortaya çıktı ki bir şeyleri ortadan kaldırmaya çalışmak internetin hoşuna gitmiyor ve siber saldırıyla, özenle tasarlanmış şakalarla, organize protestolarla karşılık veriyor, bunlar tüm dünyaya yayılıyor, doğduğum şehir Tel Aviv'den Avustralya'da Adelaide'ye kadar. TED وقد اتضح، بأن الانترنت يكره أن تقوم بحذف الأشياء منه، وأن ردة فعله هي هجمات الانترنت وبمزح متقنة الصنع و بسلسلة من الاحتجاجات المنظمة حول العالم. من موطني في تل ابيب إلى أديليد في استراليا.
    Adelaide'ye geldik, küçük bir yerdi. Bizi Adelaide'ye attılar. TED ذهبنا الى أديليد و هي مكان صغير، حيث ألقوا بنا هناك وهذا حرفيا كل ما أستطيع قوله.
    Adelaide gittiğinde seninde ,aynı şeyleri... yapmak istediğini söyle.. Open Subtitles و أنك تريدي أن تفعلي الشيء نفسه ولهذا السبب غادرت إلى أديليد
    Adelaide'de sadece bir tane AVM var. TED كانت أديليد تحوي مركز تسوق واحد فقط
    Sizi Mera'daki Adelaide'ye, ormanların emin kadınına götürsem ne dersiniz? Open Subtitles -بدون هدف بالحياة , إليس كذلك ؟ -نعم ماذاعنأصطحبكماإلى (أديليد)الراعية,
    # Adelaide'e, Adelaide'e # # haydi sen de katıl # Open Subtitles * (إلى (أديليد) , إلى (أديليد * * تعالوا وإنضموا *
    Arkadaşımız Beatrice bizi çayırların Adelaide'ına, ormanın iyi hanımına götürmeye çalışıyor. Open Subtitles صديقتنا (بياتريس) تحاول أخذنا إلى (أديليد) الراعية , المرأة الطيبة للغابة
    - Eğer Adelaide'e gideceksek, bize iki altın para lazım. Open Subtitles - (إذا نحن ذاهبين إلى (أديليد , فنحن بحاجة لسنتين
    Buster bile kımıldamış ama Adelaide için katlanmıştı. Open Subtitles حتى (باستر) تأثر بهذا لكنه تحمل كل هذا من أجل (أديليد)
    Ah Adelaide, tüm bunları bir daha yaşamana nasıl izin verdin? Open Subtitles -كلا (أديليد), كيف تدعين هذا يحدث مجدداً؟
    Umarım Adelaide, o oduncudan daha yardımseverdir. Open Subtitles حسنا , أتمنى بأن (أديليد) أكثر مساعدة مما كان الحطاب
    # Adelaide'e, Adelaide'e # # hadi Adelaide'in evine gidelim # Open Subtitles -لا * (إلى (أديليد) , إلى (أديليد * * (لنذهب إلى منزل (أديليد *
    Sadece Adelaide'ın evine varmaya odaklanalım çocuklar, böylece bu işten kurtulurum, ve hızınızı biraz arttırırsanız süper olur, anlaştık mı? Open Subtitles -شكرا سنركز وجسب على إيصالكما إلى (أديليد) حتى أستطيع تخليص نفسي من هذه المسؤولية , وإذا أمكنك
    - Evet, çayırların Adelaide'ına giderken bineceğimiz feribot için iki altın gerekli. Open Subtitles -نعم , فنحن بحاجة لقرشين لإخذ العبارة إلى مرعى (أديليد)
    Pekala millet, sanırım çayırların Adelaide'ı, ormanın iyi hanımına doğru yola koyulma zamanı geldi. Open Subtitles حسنا , جميعا , أعتقد بأنه حان الوقت لنتجه إلى (أديليد) الراعية , المرأة الطيبة للغابة
    # Çayırlara gidiyoruz Adelaide'le buluşmaya # # bizi geldiğimiz yere geri gönderebilir mi diye sormaya # Open Subtitles * نحن ذاهبين للمرعى لمقابلة (أديليد) وسؤالها * * إذا تعرف طريقة لإرسالنا من حيث أتينا *
    # Adelaide'e, Adelaide'e # # haydi sen de katıl Adelaide geçidine # Open Subtitles * (إلى (أديليد) , إلى (أديليد * * (تعالوا وإنضموا إلى موكب (أديليد *
    Adelaide'e gitmiyoruz. İyi geceler, Wirt. Open Subtitles نحن لن نذهب إلى (أديليد) تصيح على خير , يا(ويرت)
    Onlara Adelaide'de biraz vakit geçirdiğimi söyledim. Open Subtitles (حسنًا، كما قلت، لقد قضيت بعض الوقت في (أديليد
    Oklahoma'da Ado Annie'yi, Guys And Dolls'da Adelaide'yı... ve The Sound Of Music'te Maria'yı canlandırdı. Open Subtitles أدت دور (آني) في أوكلاهوما... و( أديليد)فيالرجالوالدمى، و( ماريا)فيصوتالموسيقى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more