"أذناي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kulaklarım
        
    • kulaklarımı
        
    • kulaklarıma
        
    • kulaklarımın
        
    • kulağım
        
    • kulaklarımdan
        
    • kulağıma
        
    • kulağımı
        
    Tanrım, çok ses var. Kulaklarım çok hassastır. Paslanmaz çelik. Open Subtitles يا الهي، هذا قوي، قنوات أذناي حسّاستين معدن ضد الصدأ
    Hayır, Kulaklarım gayet iyiymiş. Aramızdan birinin kesinlikle akordu bozuk. Open Subtitles كلا، أذناي سليمتان، إننا لدينا .عازف خارج عن النغمة تماماً
    Gözlerimi ve kulaklarımı dış dünyaya kapatıp gerçeğin ne olduğunu anlamalıyım. Open Subtitles أنّي يجب أن أغلق أذناي وعيناي عن العالم الخارجي لإدراك الحقيقة
    Söylediğin gibi, sadece gözlerimi ve kulaklarımı açık tutacağım. Open Subtitles بالطبع لا، سأبقى عيناي و أذناي يقظتان كما قلت لي
    - Evet, sadece yüzüme, kulaklarıma, boynuma ve ellerime. Open Subtitles فقط على وجهي و أذناي و رقبتي و يداي , أجل
    Özür dilerim ama hak edilmemiş bir iltifat duyduğumda kulaklarımın kusası geliyor. Open Subtitles انا أسف ولكن عندما أسمعها هي لا تستحق المجاملة أذناي تريدان أن تتركاني
    Senden benim kulağım olmanı istiyorum ama sen hiçbir şey duymuyorsun? ! Open Subtitles لقد سألتك أن تكون أذناي في هذا السجن و لم تسمع شيئاً؟
    kulaklarımdan tutuyorum ve sana söz veriyorum artık hiç bir çocuğun yokluk yüzünden ölmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles سألمس أذناي وأعدك انني لن أدع طفلاً آخر يموت بسبب نقص المال
    Kulaklarım açık, gayet iyi duyuyorum ama anlamıyorum. Open Subtitles أذناي مفتوحتان جيداً، لهذا يمكنني أن أسمع ولكن لا أفهم
    Kulaklarım sana bir şeyler söyleyen dudaklarıma zor inanıyor. Open Subtitles أذناي تجد صعوبة لتصديق ما تخبرك به شفتاي
    bu konuşan benim tatlı aşkım mı, yoksa Kulaklarım beni mi yanıltıyor? Open Subtitles أهذا كلام محبوبتي ، أم أن أذناي تخدعني ؟
    Çok zayıfım, Kulaklarım kepçe, dişlerim çarpık... ..ve boynum da çok uzun. Open Subtitles أنا نحيلة جداً و أذناي بارزتان و أسناني مائلة. و رقبتي طويلة جداً.
    Bacaklarım yaşlı, Kulaklarım duymaz, gözlerim görmez... Open Subtitles ساقاي رماديتان, أذناي مسدوتان وعيناي عجوزان
    Bacaklarım yaşlı ve çarpık, Kulaklarım duymaz, evet? Open Subtitles ساقاي عجوزان وملتويتان أذناي مسدودتان, نعم؟
    Böyle söylemeliyim yoksa kulaklarımı ağrıtır. Open Subtitles يجب علي قول هذا و إلا سيصم أذناي بكلامه.
    Yapamam. Çok gürültülü. kulaklarımı acıtıyor. Open Subtitles لا يمكنني ذلك ، فالصوت هناك مرتفع ، سيؤذي أذناي
    Vaktiyle şiirleri severdim, ancak bir daha asla bilemeyeceğim şeyleri duymak kulaklarımı incitiyor. Open Subtitles ،لقد أحببتُ الشِعر مِن قبل .. لكن الآن يؤلم أذناي أن أسمع عن أشياء لن أعرفها أبداً مُجدّداً
    Acaba birileri kulaklarıma tekrar bakabilir mi? Open Subtitles هلا إستدعيت شخص ما ليقوم بالنظر في أذناي مجدداً ؟
    - Evet, sadece yüzüme, kulaklarıma, boynuma ve ellerime. Open Subtitles فقط على وجهي و أذناي و رقبتي و يداي , أجل
    Narin kulaklarımın bu kadar büyük bir şeyi kaldırabileceğinden emin değilim. Open Subtitles لا أظن أن أذناي الحسّاستان تستطيعان تحمّل شئ كبير هكذا
    Ulan, yol boyunca takside kulağım çınladı lan! Open Subtitles أذناي كانت تحترق طوال طريق عودتي في سيارة الأجرة
    Neden tüm gece boyunca kulağıma bağırmana izin verdiğimi hatırlatsana. Open Subtitles ذكريني لماذا وافقت على ثرثرتك في أذناي طوال الليل
    Şimdi kulağımı deldirdim. Open Subtitles لقد ثقبت أذناي للتو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more