"أذنبت" - Translation from Arabic to Turkish

• günah işledim
• Günahlarım
• günah işledin
• Günaha girdin

Ve bundan dolayı da günah işledim ve Tanrı'dan bağışlamasını diliyorum.
وفي هذا الإغفال قد أذنبت وأطلب المغفرة من الله

Her şeyiyle seni sevmem gerekirken ben yanlış yapmayı seçtim, iyi işlerde başarısız oldum ve size karşı günah işledim.
ولأختيار الشيء الخاطئ لأشعر بشعور جيد لقد أذنبت أمامك,ويجب أن أحبك فوق كل شيء.

Çünkü yaptıklarımla ve sözlerimle, düşüncelerimle günah işledim.
لأننيّ قد أذنبت إكسسييدينجيي في الفكرة, الكلمة و العمل .

Günahlarım için beni kutsayın, peder.
باركني أيّها الأبّ ، لقد أذنبت

Bugün günah işledin mi?
هل أذنبت هذا اليوم ؟

Günaha girdin mi?
هل أذنبت ؟

Geçmişimde günah işledim.
لقد أذنبت في الماضي ...لكن عندما قابلتك هذا

Tanrım, günah işledim. Lütfen beni affet!
يا إلهي لقد أذنبت أرجوك سامحني

Evet, günah işledim.
أجل أنا أذنبت لم أدع مجال للرحمة

günah işledim, beni bağışla Peder.
‏اغفر لي يا أبتي لأنني أذنبت. ‏

(Gülüşmeler) (Adam: Peder ben günah işledim./ Peder: Biliyorum) Bu konuya girmemeliyim.
(ضحك)(على الشاشة: --أيها القس، لقد أذنبت. -- نعم لقد عرفت ذلك !) لا يجب أن أناقش تلك الأمور.

Ve tüm diğer azizlerle sen, Tanrım. Çok büyük bir günah işledim.
ولك يا أبي، لأني أذنبت.

Tanrı biliyor ki ben de günah işledim.
الهي يعلم ماذا أذنبت

Hatalarımı kabul ediyorum, peder; çünkü günah işledim.
باركني يا أبتاه لأني أذنبت

Hatalarımı kabul ediyorum, peder; çünkü günah işledim. Bağışlayın beni.
باركني يا أبتاه لأني أذنبت

Affet beni Peder, günah işledim.
فليغفر لى الرب حيث أننى أذنبت

Günahlarım için beni affet, peder.
اغفر لي والدي على ما أذنبت

Günahlarım için beni bağışla peder.
باركني يا أبتاه لأنني أذنبت.

Peder Günahlarım için bağışlayın.
سامحني يا أبي لقد أذنبت

Bugün günah işledin mi?
هل أذنبت اليوم ؟