Karışıklık için Üzgünüm, operasyonda birşeyler aldığın çocuklar aklında tutmuşlar, unutmamışlar | Open Subtitles | آسف للفوضى الأولاد وضعوا في أذهانهم أنه كان لديك مأخذ على العملية |
Ve aklında parlak fikirleri olan öğrencilere ders veriyordum ve biliyordum ki yeterli ekipmanlarımız olsaydı bir şeyler ortaya koyacaklar ve sanayileşme sınavında daha fazla katkı sunabileceklerdi. | TED | وكنت أعلِّم الطلاب الذين وجدتهم أفكارا رائعة في أذهانهم والذين كانوا يقدمون أشياءً كنت أعرفها إن كنا نملك ما يكفي من المعدات، سيصبحون قادرين فعلاً على المساهمة في تحدي التحول الصناعي. |
Bu onların en az keyif aldıkları bir aktivite, ancak yine de sadece yolculuklarına odandıklarında, akılları başka yere kaydığı ana göre büyük ölçüde daha mutlular. | TED | هو واحد من أنشطتهم الأقل متعة ، و مع ذلك فإنهم جوهرياً أكثر سعادة عندما يركزون فقط على سير الحركة بدلاً عن شرود أذهانهم في شيء آخر. |
- Çünkü iki insanın akılları başka yerdeyken evlenmeleri yanlış. | Open Subtitles | لأنى أعتقد أنه خاطئ لشخصين أن يتزوجا وهناك شئ عالق فى أذهانهم... |
Ve bu akıllarında çok güçlü bir hayal yaratıyor. Beyaz haptan bile çok daha güçlü. | TED | حسناً في الواقع تلك تكون صورة قوية في أذهانهم, انها أقوى بكثير من القرص الأبيض. |
akıllarında ne vardı diye düşündürüyor. | Open Subtitles | هذا يجعلك تتسائلين ماذا كان يدور فى أذهانهم ؟ |
Herkesin kalbinde, herkesin aklında ve... ruhunda dolaşırdı. | Open Subtitles | و هو يعلم كل ما فى قلوبهم ... و أذهانهم فى كل روح |
Herkesin kalbinde, herkesin aklında ve ruhunda dolaşırdı. | Open Subtitles | و هو يعلم كل ما فى قلوبهم ... و أذهانهم فى كل روح |
- Çünkü iki insanın... ..akılları başka yerdeyken evlenmeleri yanlış. | Open Subtitles | لأنى أعتقد أنه خاطئ لشخصين أن يتزوجا وهناك شئ عالق فى أذهانهم... |
Ama akılları sürekli kuşlar da. | Open Subtitles | لكن الطيور هي ما في أذهانهم دائمًا |
- Bu sefer akılları başlarına gelmiştir. | Open Subtitles | - غيرت هذه التجربة أذهانهم. |
Tatlım bazen yetişkinlerin akıllarında çok şey olur. | Open Subtitles | حسنا، حبيبته، وأحيانا الكبار لديهم الكثير في أذهانهم. |