"أذهب و" - Translation from Arabic to Turkish

    • Git ve
        
    • Gidip
        
    • gitmek
        
    Arabamla Git ve Mike'a kola ve yiyecek bir şeyler al. Aç mısın? Open Subtitles أذهب و أحصل على سيارتى و أحضر لميك طعام و فلافل أنت جائع؟
    Deterjanımız bitmek üzere. Arkaya Git ve biraz getir. Open Subtitles لدينا نقص فى المادة المبيضة أذهب و أحضر بعضا منها
    Arkaya Git ve biraz getir. Bu seni kör eder. Open Subtitles نحن نعمل بقليل من الهيكسايت أذهب و أحضر لنا بعض منه
    Bu harika. Gidip sana bir süper kahraman kostümü ayarlayalım. Open Subtitles هذا رائع دعني أذهب و أفصّل لكَ زيّ بطلٍ خارق
    Ama şimdi Gidip, bu orospular gibi elimi yüzümü boyamalıyım. Open Subtitles لكن الأن. يجب أن أذهب و أدهن وجهي كتلك العاهرات.
    Ben Gidip kimse var mı diye bakacağım, ...sonra yan kapıdan çıkıp gideriz. Open Subtitles سوف أذهب و أتأكّد أن الوضع آمن، ومن ثُمّ سنخرج من الباب الجانبيّ.
    Ben de gitmek isterdim ama uyandırılıp giydirilecek bir koca ve o kadar çocukla... Open Subtitles كنت أحب أذهب و لكن مع زوج و أطفال كثيرين لرعايتهم
    Git ve söyle ona , patronun yeni reklamı için imzalamasını gerektiğini. Open Subtitles أذهب و أخبرها أن رئيسنا سيوقع معها من أجل الحملة الجديدة
    En azından oraya Git ve onun gelip gelmediğine bir bak. Open Subtitles على الأقل أذهب و تأكد أن كانت ستأتي أم لا
    "Git ve bunu gerçekleştir, bizler de gelip ders vereceğiz." TED قالوا لي " أذهب و قم بذلك و سنحضر و سنحاضر"
    - Git ve Rachel 'la konuş, lütfen. Open Subtitles من فضلك فقط أذهب و تحدث مع رايتشل
    Git ve kendine egzersiz bisikleti al! Open Subtitles أذهب و أنقذ نفسك. بعض من دراجات التدريب!
    Mini bara Git ve bize şöyle güzel bir şeyler hazırla? Open Subtitles أذهب و أعد البار الصغير "لنبدأ حفلة "أنسى كل شىء عن العالم حسنا ؟ موافق
    Tamam, şimdi Git ve harika bir gün geçir. İyi eğlenceler. Open Subtitles حسناً, أذهب و أقضي يوماً رائعاً
    Hemen Gidip bir araç daha yapmalıyım. TED لقد كان علي فقط أن أذهب و أبني آلة أخرى.
    Gidip, üzerinde Kral Charles'ın imzası olan bir mektup bulun. Open Subtitles أذهب و أعثر على رسالة تحمل توقيت الملك تشارلز
    Beni dinle ve Gidip kafanı soğuk suya tut. Open Subtitles ، لو أخذت بنصيحتـي أذهب و ضع رأسك أسفل صنبور بارد
    Gidip herkese anlatacam. "- en azıdan tatlı dilli ol." Open Subtitles سوف أذهب و أخبر كل شخص حلى لسانك ، على الأقل
    Sanırım Gidip dolabımı boşaltabilirim. Tamam. Open Subtitles أعتقد أنني يجب أن أذهب و افرغ محتويات خزانتي
    Şimdi Gidip hazırlanmalıyım. Open Subtitles عليّ أن أتركك الآن يجب أن أذهب و أُحضّر نفسي.
    L Büyükanne Callaway ile bezik bir oyun bitirmek gitmek zorunda. Open Subtitles حسناً ، لابد أن أذهب و أنتهى من لعبة البيناكل مع الجدة كالاوى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more