- Asistanıma mesaj atıyorum. - Gördünüz mü? | Open Subtitles | ـ و أنا الآن أراسل مُساعدتيّ ـ أجل، هل ترى هذا؟ |
Naomi'ye mesaj atıyorum. | Open Subtitles | أني أراسل نعومي |
Blade'le mesajlaşıyordum, ama artık bitti. | Open Subtitles | (كنت أراسل (بليد و لكن إنتهى الأمر الأن |
Zina'yla bunca zamandır mesajlaşıyordum ama mesajlaştığım o değilmiş meğer. | Open Subtitles | كنت أراسل (زينا) طِوال الوقت لكن... لم تكن هي |
Her zaman gece yarısına yakın, kız arkadaşıma mail gönderirim, ...zaman farkından dolayı. | Open Subtitles | أنا دائمًا أنتظر قبيل منتصف الليل كي أراسل صديقتي بسبب اختلاف التوقيت |
-Hiç mektup yazmadın. -Kimseye yazmadım ki. | Open Subtitles | لم تراسلنى أبداً لم أراسل أحداً |
Benimkini versene. Olivia'ya mesaj yazacağım. | Open Subtitles | أعطني هاتفي يجب أن أراسل "أوليفيا" |
Vivian'a senin telefonundan mesaj atacağım ve ikili buluşma istediğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أراسل فيفيان من هاتفك أنك تود أن تجعل الموعد اثنان |
Menajerimle mesajlaşıyorum. | Open Subtitles | ماذا ؟ إنني أراسل الصحيفي الخاص بي |
Aslında Yüzbaşı Grover'a Keone Maka'nın mide içeriğini incelediğim eksiksiz analizimde henüz tanımlayan zehrin sıvı olarak sindirildiğini bildiren bir mesaj yazıyordum. | Open Subtitles | في الواقع، كنت أراسل النقيب (غروفر) لأعلمه، بالاستناد على تحليلاتي الكاملة لمحتويات معدة (كيوني ماكا) استطعت استنتاج |
15 mesajım, bir numaralı tercihime mesaj atıyorum: | Open Subtitles | - أنها (15)ـ . أنا أراسل أختيار الأول للحفل "ميدي هيلدمان " |
Yüzünde, sevgilime mesaj atıyorum ifadesi var. | Open Subtitles | لديكِ نظرة أنا أراسل حبيبي |
Aptal eski sevgilime mesaj atıyorum. | Open Subtitles | أنا أراسل خليلي السابق الغبي |
Olay esnasında Bonnie ile mesajlaşıyordum. | Open Subtitles | كنت أراسل (بوني) لمّا حدث ذلك. |
Annemle mesajlaşıyordum! | Open Subtitles | كنت أراسل أمي |
İşletme sahipleriyle mesajlaşıyordum ve meğer Bay Cevizli Şekerleme ve Kaymaklı'nın daha önce kadınlara sarıldığı şehirlerde yaşamış ve şu anda da New York'ta ikamet eden iki çilingir varmış. | Open Subtitles | كنت أراسل المُلاك واتضح أن هناك اثنين من صانعي الأقفال يعيشون في نفس المدينة حيث يحتضن السيد حلوى اللوز والكريم النساء والآن يعيشون في (نيويورك)... |
Bu yüzden Ryan Seacrest'a mail yollamam yasaklandı. | Open Subtitles | لقد عملت مثلهم.. لذلك غير مسموح لي أن أراسل رايان سيكريست بعدها ... |
- Ajansa bir mektup yazmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | - أتعلمون, أنوي أن أراسل الوكالة . - لا تفعلي . |
Hemen Boston'daki o okula yazacağım. | Open Subtitles | اقترح أن أراسل (بوسطن) بنفسي |
Jenna'ya mesaj atacağım, konuşmak ister mi diye. | Open Subtitles | سوف أراسل (جينا), أرى ما إذا كانت تريد التحدث. |
Bir dakika. Gaby ile mesajlaşıyorum. | Open Subtitles | سوف أراسل غابي الآن |
Pardon, Sadika'nın annesine mesaj yazıyordum. | Open Subtitles | -عذراً، كنتُ أراسل والدة (صديقة ) |