O orospu çocuğu iki ya da dört ayaklı her şeyi sikebilirdi. | Open Subtitles | ذلكَ الحقير يُضاجعُ أي شيء على رِجلين أو أربَع |
Aldığı valiumun dört katını vereyim, belki sonsuza kadar uyur. | Open Subtitles | سأُضاعفُ جُرعَة الفاليوم لهُ أربَع أضعاف. ربما سينامُ للأبَد |
Şimdi durumlar dört yıl öncesine göre daha iyi. | Open Subtitles | الأُمور أفضَل الآن مِما كانَت عليه مُنذُ أربَع سِنين |
Hüküm aldığım zaman, en az dört yıl hapis yatacağımı biliyordum. | Open Subtitles | حسناً، عِندما حُكِمَ علي علِمتُ أنهُ يجبُ أن أُمضي أربَع سنوات من حُكمي على الأقَّل |
Ne yazık ki GKSB potensiyal belirti gösteren dört kişi belirlemiş. | Open Subtitles | أخشَى أن إدارة الصحّة العامّة في جورجيا لديهَا أربَع دعوات جديدة عن إحتماليّة أن تكون هُناك أعراض في المرضى. |
dört kişilik bir aileye bir hafta rahat yeter. | Open Subtitles | إنها كافيَة لإطعَام عائلة مكوّنة من أربَع أشخاص لمٌدّة أسبُوع. |
Şuna bakın şuna, dört güzel as. | Open Subtitles | - حسناً، انظروا، انظروا - أربَع آصات جميلَة - تباً، اللعنة - |
Parks'ı dört yıl önce tutuklamıştık, şimdi şartlı tahliyede, doğruyu söylerse tahliyede işe yarayacağını bilir. | Open Subtitles | ألقينا القَبض على باركس منذُ أربَع سِنبين و هوَ الآن قابِل لإطلاقٍ مَشروط و يَعرِفُ أننا سنَضغَطُ على المَجلِس لو قالَ الأشياء التي نُريدُها |
Kızımı görmeyeli dört seneden fazla oldu. | Open Subtitles | لم أرَى إبنَتي لأكَثر مِن أربَع سنَوات |
dört kez, eğer sayarsan... | Open Subtitles | أربَع مرات لو حسَبت |
Seni dört sene önce gördüğümde, | Open Subtitles | عندما رأيتكَ منذُ أربَع سنوات |
Jerry Heekin'in neden dört sene bekledikten sonra yetkililerle konuştuğunu merak ettim. | Open Subtitles | بقيتُ أتسائلُ لماذا انتظرَ (جيري هيكين) أربَع سنوات ليتصِل بالسُلُطات |
Teksas'ta bir yerel mahkeme hâkimi kendi astlarıyla cinsel ilişkiye girdiği için dört kez suçlandı. | Open Subtitles | قاضي في محكمة بلديَة في (تكساس) تمَّت إدانتَه في أربَع تُهَم لسوء السلوك الجنسي |
dört kişi acı çekerek öldü. | Open Subtitles | تَوفي أربَع رجَال مِن الآمهَم |