"أرتب" - Translation from Arabic to Turkish

    • ayarlayabilirim
        
    • ayarlarım
        
    • ayarlayayım
        
    • düzenliyordum
        
    • düzene
        
    • organize
        
    • topluyorum
        
    • topluyordum
        
    • hazırlıyorum
        
    • toplamam
        
    • düzenliyorum
        
    • işleri
        
    • ayarlamak
        
    • toparlanıyordum
        
    Eğer izin verirseniz Halifem, Hakan'la aranızda bir toplantı ayarlayabilirim. Open Subtitles إذا كنت سوف تقول كلمة ، الخليفة ، سوف أرتب لاجتماع بينك وبين الخان
    Bu işi ayarlarım, hatta saçını yapmana bile yardım ederim. Open Subtitles سوف أرتب هذا، وربما عليّ حتى أن أساعدك بشأن شعرك
    Programımda bir yer ayarlayayım... ve raporumuzu tekrar gözden geçirmeye başlayalım. Open Subtitles سوف أرتب جدول مواعيدي للغد ثم نبدأ في مراجعة هذه التطورات
    Hasta bakım personeliyle çakışmasınlar diye ev idaresine ait işleri düzenliyordum. Open Subtitles كنت أرتب الواجبات المنزلية حيث تتداخل أعمالهم بواجبات طاقم الممرضين
    Bırak da hayatımı düzene koymaya çalışırken göze batmayayım. Open Subtitles دعيني فقط أبقي غير ظاهره بينما أرتب حياتي.
    Bilmiyorum adamım. Sadece bunları organize etmek için emir alırım ben. Open Subtitles لاأعرف, لقد طلبوا مني أن أرتب الأشياء هنا
    Etrafı topluyorum işte. Open Subtitles فقط أرتب الأشياء
    Dün Onun elbiselerini topluyordum. Open Subtitles أمس وأنا أرتب ملابسه
    Çocuklara göz kulak oluyorum,okula götürüyorum,öğle yemeklerini hazırlıyorum. Open Subtitles أعتني بالأطفال و أرتب مواعيد السيارات و أعد الغداء
    Çok ufak bir komisyon karşılında... sizin, ailenizin ve tabii liderlerinizin... gizlice İtalya'dan çıkarılıp sizin gibi önemli kişilerin... baş tacı edileceği bir doğu ülkesine götürülmenizi ayarlayabilirim. Open Subtitles مقابل عمولة صغيرة يمكنني أن أرتب لك و لعائلتك و لقوادك بالطبع لتخرجوا مع البضائع من إيطاليا و تنقلوا لمدينة شرقية
    İnfazlara katılmanı da ayarlayabilirim. Ne dersin? Open Subtitles أستطيع أن أرتب لك أن تحضر عمليات أعدام ما رأيك بذلك ؟
    Doğum için orada olmanı ayarlayabilirim. Ojo, Jorge, Mira la princessa a ja. Open Subtitles بإمكاني أن أرتب طريقةً لتحضر عملية الولادة.
    Belki sizin için bir hapishane gazetesi çıkarılmasını ayarlarım. Open Subtitles ربما أستطيع أن أرتب لكما العمل في جريدة السجن، كفتيان النسخ
    İşte ben de belki sen bana telefon numarasını verirsin de ben de onlara bir buluşma ayarlarım diye umuyordum. Open Subtitles لذا كنت آمل أن تعطيني رقم هاتفه لأحاول أن أرتب بينهما لقاء
    İzin ver de sana birini ayarlayayım. Bir sürü harika adam tanıyorum. Open Subtitles هيا , دعني أرتب لكِ موعد , أعرف الكثير من الرجال الرائعه
    İzin ver, şansın tersine dönmeden SPK'yı arayıp bir anlaşma ayarlayayım. Open Subtitles رجاءً، دعني أتصل بوحدة مراقبة البورصة والأوراق المالية و أرتب صفقة قبل أن ينفذ حظك
    Gündüz masamı düzenliyordum, ...ve kendi yazdığım bir notu buldum, eğer siz de isterseniz şimdi ödemek isterim. Open Subtitles كنت أرتب مكتبي بعد ظهر هذا اليوم. وعثرت على هذه الملاحظة إذا شئت فأنا أريد تسديدها الآن.
    Evimi düzenliyordum. Daha doğrusu, hizmetliler düzenliyordu. Open Subtitles كنت أرتب بيتي أو بالأحرى الخدم من يرتب
    Etrafı düzeltip temizliyorum böylece her şey daha iyi olacak düzene girecek gibi hissediyorum. Open Subtitles كنت أرتب وأنظف كطريقة لأجعل الأمور أفضل أشعر أنني المسيطرة
    Bense doğum günü partileri fotoğraf çekimleri ve bir sürü çılgınca iş organize ediyorum. Open Subtitles وأنا هناك أرتب حفلات يوم ميلاد.. و جلسات تصوير
    Kendimi topluyorum. Çok güzel olurdu. Open Subtitles أحاول أن أرتب أموري - ... هذا سكون رائعاً -
    Hayır, etrafı topluyordum. Open Subtitles لا، كنت أرتب فحسب
    Üç haftadır bu partiyi hazırlıyorum Quinn! Open Subtitles أنا أرتب لهذا الحفل "منذ ثلاثة أسابيع "كوين
    Kafamı toplamam gerekiyordu ve kendime bir hafta süre verdim. Open Subtitles لا. أنا فقط... أردت أن أرتب أفكاري وأمنح لنفسي أسبوعاً
    Bir işim oldu Eric. Jerry Thunder'ın radyo gösterisindeki kayıtları düzenliyorum. Open Subtitles إريك) حصلت على عمـل ، أنـا أرتب الأغـاني) (في برنـامج الراديو لـ (جيري ثاندر
    Seninle işleri nasıl düzelteceğimi bilmiyorum Jake. Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف كيف أرتب الأمور بشكلها الصحيح معك يا جيك لا أعرف ما هو العمل
    Diğerlerinin annelerini aramak.Belki bu hafta sonuna birşeyler ayarlamak gibi. Open Subtitles أتصل ببعض الأمهات ، ربما أرتب شيئا لعطلة نهاية الأسبوع القادمة
    - Sadece toparlanıyordum. Open Subtitles كنت أرتب فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more