Çünkü bu lamba... yarın bu elbiseyi giymek için uygun olmayacak. | Open Subtitles | لأن هذا الشمعدان لن يتمكن من أرتداء هذا الرداء غداً مجدداً |
- Sorun yok. Paltoların şurada. - Kahverengi olanı giymek istiyorum. | Open Subtitles | لا توجد مشاكل, البالطو هناك أريد أرتداء البالطو البنى |
Benim için de çok zor oldu. Takım elbise giymek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ،لقد كان المقلب شاقٌ عليّ أنا أيضاً توجّب علي أرتداء البدلة |
Montunu koridorda da giyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أرتداء معطفكِ في القاعة. |
Tanrımi bunu da üstüne giymem gerekiyor. | Open Subtitles | يا إلهي. أكره أرتداء هذا الشيء |
Bu tacı giymek için uygun değildi ve sen de bu tacı giymek için uygun değilsin. | Open Subtitles | لم يكن يناسبه أرتداء التاج, و أنت لا يناسبك أرتداء هذا التاج. |
Henüz beyaz giymek zorunda değiller. Halen konuşabiliyorlar. | Open Subtitles | ليس عليهم أرتداء الملبس الأبيض الآن ويستطيعون الكلام |
Bir keresinde bir kızla çıkıyordum, resmi seks yaptık. Smokin giymek zorunda kaldım. | Open Subtitles | مرة واعدت فتاة كان يجب علينا أن نقوم بعلاقة جنسية رسمية كان يجب علينا أرتداء بدلات |
Üniformamı giymek ve bayrağımı selamlayıp vazifemi yapmakla bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لدّي مشكلة في أرتداء البدلة، وتحية العلم والقيام بواجبي. |
Ve şey... Daha az dekolteli şeyler giymek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | وربما ترغبين في أرتداء شيئًا ليس عاريًا كثيرًا. |
Hayır, bu şeyi giymek istemiyorum. | Open Subtitles | كلا , لا أريد أرتداء هذا الشئ ؟ |
Kısa pantolon giymek istemiyorum! Hayır... | Open Subtitles | فأنا لا أريد أرتداء سراويل قصيرة لا |
Düz ayakkabı giymek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان علي أرتداء الأحذية المسطحة |
Planım her gün yeni tişört giymek ve sonra da atmak. | Open Subtitles | خطتي هي أرتداء واحد جديد كل يوم، |
Özel bir elbise giymek istediğini biliyordum. | Open Subtitles | أعلم إنّكِ أردتِ أرتداء شيء مميز. |
"Bu takımı yıkanırken giymek şeklini korumasına yardımcı olacaktır." | Open Subtitles | أرتداء هذة السترة" ..... أثناء الأستحمام "يساعد على الحفاظ على شكلها |
Mayo giymek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | عليّ أرتداء بدلة سباحة. |
Yağmurda şapka giymek 'iyi fikirdir'. | Open Subtitles | أرتداء القبعات بالمطر " فكرة سديدة". |
Montunu koridorda da giyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أرتداء معطفكِ في القاعة. |
Bunu giyebilirsin. | Open Subtitles | . يمكنك أرتداء هذا |
Benim "burka" gibi bir şey giymem gerekecek. | Open Subtitles | علي أرتداء شيء ما |