Muhtemelen aklından çıkmıştır çünkü yeniden tutsak olmamın sorulusu kendisi. | Open Subtitles | أرجّح أنّه غفل عن ذِكر كونه المسؤول عن عودتي للأسر. |
Muhtemelen kahvaltı etmemişsindir. | Open Subtitles | أرجّح أنكِ لم تتناولي أي شيء على الإفطار. |
Oradayken bunu sormalısın. Muhtemelen "Gizemli bir şekilde hareket ediyorum" diyecektir. | Open Subtitles | يجب أن تسأليه عن ذلك وأنتِ في الداخل، أرجّح أنك ستقولين إنه يتصرف بطريقة غامضة |
Patenti hâlâ beklemede, Muhtemelen bu yüzden bize ne olduğunu söylemek istemediler. | Open Subtitles | براءة الاختراع ما تزال مؤجّلة، أرجّح أنّ هذا سبب رفضهما إخبارنا بما سُرق. |
Muhtemelen şu an o da biraz acı çekiyordur. | Open Subtitles | أرجّح أنّه يعاني قليلًا من الألم الآن هو الآخر |
Muhtemelen bin adamın besleyiciliğine sahiptir. | Open Subtitles | أرجّح أنّ قيمته الغذائيّة .تعادل ألفًا من البشر العاديّين |
Çünkü burada olabilecek onca insan içinden Muhtemelen uyandığı zaman direkt öldürmeyeceği kişi sensin. | Open Subtitles | لأنّك الوحيدة ممّن بوسعهم المجيء لهنا التي أرجّح أنّه لن يقتلها فورًا. |
Patenti hâlâ beklemede, Muhtemelen bu yüzden bize ne olduğunu söylemek istemediler. | Open Subtitles | براءة الاختراع ما تزال مؤجّلة، أرجّح أنّ هذا سبب رفضهما إخبارنا بما سُرق. |
Muhtemelen 1,5 saattir orada bizi bekliyordur. | Open Subtitles | أرجّح أنّها وصلت لهناك الآن مبكرًا نصف ساعة. |
Muhtemelen bir daha birbirimizi göremeyeceğiz, mukayyet ol kendine. | Open Subtitles | أرجّح أنّنا لن نلتقي مجددًا، لذا توخَّ الحذر. |
Yazık olmuş. Muhtemelen en iyi konuşmalarından birini yapmıştın. | Open Subtitles | يا للأسف، أرجّح أنّها كانت أحد أفضل خطبك. |
Muhtemelen 1,5 saattir orada bizi bekliyordur. | Open Subtitles | أرجّح أنّها وصلت لهناك الآن مبكرًا نصف ساعة. |
Gün içinde tekrar insana dönüştüğünde Muhtemelen hiçbir şey hatırlamıyordur bile. | Open Subtitles | أرجّح أنّ ذلك الشئ لا يدري أصلاً أنه يتحوّل إلى إنسان أثناء النهار. |
Muhtemelen ortadayım. | Open Subtitles | أنا أرجّح أنها الواحدة في المنتصف. |
Muhtemelen tuvalettedir. Diğer tüm kızlar orada. | Open Subtitles | أرجّح أنّها بالحمام فباقي الفتيات فيه |
Muhtemelen en ağır durumda olan o. | Open Subtitles | أرجّح أنّه أُحيق بالإصابة الأشدّ. |
Ortağı Muhtemelen saklanıp meydanı dikizliyordu. | Open Subtitles | أرجّح أنّ شريكه مختبئ" "في مكان ما يراقب |
Hangi cadıdan söz ettiğimi Muhtemelen biliyorsundur. | Open Subtitles | أجل، أرجّح أنّك تعلمين من أقصد |
Muhtemelen. Sonra içleri dışları süt olmuştur. | Open Subtitles | أرجّح ذلك، ثمّ أصبح واحد منهم. |
Muhtemelen Elena'nın psikoloji kitabında bununla ilgili bir bölüm vardır. | Open Subtitles | أرجّح أنّ ثمّة فصل في كتاب (إيلينا) النفسيّ يتضمّن ذلك. |