"أردتَ أن" - Translation from Arabic to Turkish

• istedin
• istiyordun
• istersen
• istemiştiniz
• istiyorsanız
• istediniz
• istemiştin

Oraya adını koymanın sebebi vardı. Bulunsun istedin.
وضعتَ اسمك هناك لسبب ما، أردتَ أن يجدك أحدهم

Tanrıyı mı oynamak istedin?
أردتَ أن تلعب دور الرب؟ أذلك ما في الأمر؟

Onun canını yakmak istiyordun. Ben bile canını yakmak isterdim.
أردتَ أن تؤذيه سحقاً أنا أردتُ أن أؤذيه

Sen tüm satış haklarını elde etmek ve hepsini Sturgis'e satmak istiyordun.
وأنتَ أردتَ أن تحصل على جميع المُلكيات وأن تبيعها كلها لـ(ستورجيز)

Dışarı çıkmak istersen, anahtarları paspasın altına bırak.
إذا أردتَ أن تغادر أترك المفاتيح . تحت السجادة فحسب

Bu akşamki konuk listesini görmek istemiştiniz, Profesör.
أردتَ أن ترى قائمة الضيوف لليلة أيها البروفيسور

Buralarda dolaşmak istiyorsanız, mutlaka bir tane almalısınız.
يـتوجب عـليك أن تمتلك نسخة، و تـتظاهر بقرائتها إذا أردتَ أن تبدو كأيّ شخصٍ هنا

O tabloya yeniden başlamak istediniz.
تلك اللوحة التي أردتَ أن تبدء العمل عليها من جديد

Fikrini değiştirdin demek. Bütün gün pes etmek istemiştin.
لقد غيّرتَ رأيك , أنت أردتَ أن نفقد الأمل طوال اليوم

Hatırladığın o mutluluk kırıntılarının hâlâ orada bir yerde aynı kaldığını, ve hiç değişmediğini düşünmek istedin, o kadar.
بل فقط أردتَ أن تقتنع أن كل ما تتذكره من كل ذلك الفتات للسعادة ما يزال موجودًا هناك بلا تغيير بعد كل تلك السنين

Bugün sana tekrar eroinin bulunduğu bir ortamda olmanın nasıl olduğunu sorduğumda bir şey söylemek istedin.
سابقاً حينما سألتك حول وجودك بالقرب من الهيروين ثانيةً أردتَ أن تقول شيئاً

- Ben senin tarafındayım. - Hayır, sen spesifik olmamı istedin.
ــ أنا في جانبك هُنا ــ كلّا ، أنتَ أردتَ أن تكون محدّداً

Lanet casusu bulmak için Keystone'a olan yolculuğunu ertelemek yerine gelip büyük çocuklarla oynamak istedin değil mi?
فبدلاً من أن تؤجل رحلتكَ إلى "كيستون" لتكتشف من هو الجاسوس أردتَ أن تذهب لتلعب

Bir şey mi söylemek istiyordun?
هل أردتَ أن تقولَ شيئاً؟

Mümkün olduğunca ahlaksız olmak istiyordun.
أردتَ أن تَكُونن منحرف نعم.

Jack'in o aynadaki şeyi görmesini mi istiyordun?
هل أردتَ أن يرى (جاك) ما في داخل تلك المرآة؟

Eğer almak istersen kabul ederim.
إن أردتَ أن تأخذها فأنت في موضع ترحيب لذلك

Eğer seninle gelmemi istersen yemeği iptal edebilirim.
يمكنني أن أترك العشاء إذا أردتَ أن أرافقك

Yeni şoförü görmek mi istemiştiniz, Lordum?
أردتَ أن ترى السائق الجديد، سيدي اللورد؟

Bayan Bird'ü görmek istemiştiniz, efendim.
أردتَ أن ترى السيدة "بيرد"، سيدي

Eğer hükümetin size çalışmasını istiyorsanız, oyunun nasıl oynandığını iyi bilmeniz gerekiyor.
,إن أردتَ أن الحكومة أن تخدمك فعليك معرفة كيفية ممارسة اللعبة

Beni sinirlendirmek istiyorsanız, daha iyisini yapmalısınız.
لذا إن أردتَ أن تزعجني فعليكَ أن تصعّد لعبتك , هلاّ ذهبنا ؟

- Beni mi görmek istediniz?
أردتَ أن تراني؟

Baba olmak istemiştin.
أردتَ أن تكون أب