O şekilde iş yapmaktan hoşlanmadığımı bilmesini istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُها أَنْ تَعْرفَ أنا لَمْ إعملْ ذلك الطريقِ. |
Biriyle çıkmasını istedim sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُها أَنْ يَكُونَ لديها موعد. |
Burada olmasını istedim böylece bu ailenin parçası olmanın ne demek olduğunu iyice anlasın. | Open Subtitles | أردتُها ان تَكُونَ هنا لكي تعْرفُ بشكل صحيح وتفْهمُ ماذا يعني ان تكُونُ جزء هذه العائلةِ. |
Ben kızılcıklı istemiştim. Onlar bana kayısılı vermiş. | Open Subtitles | نعم, و أنا أردتُها بنكهة التوت البريّ و أعطوني إياها بنكهة المشمش. |
İmkânsız diye bir şey yoktur. Senin için böyle bir hayat istemiştim hep. | Open Subtitles | هذه هي الحياة التي لطالما أردتُها لكَ |
Bizimle çıkmasını istemiştim. | Open Subtitles | أردتُها أن تذهبُ معنا. |
Demek istediğim, eğer cidden isterseniz, ona sahip olabilirsiniz. | Open Subtitles | أقصُد، إن أردتُها حقاً، فبمقدورك أن تحظى بها. |
Cidden söylediğimi bilsin istedim. | Open Subtitles | أردتُها أَنْ تَعْرفَ أني عَنيتُه. |
İşe kasıtlı olarak geç kaldım çünkü işimden daha önemli olduğuna inanmasını istedim. | Open Subtitles | أنا تأخرت متعمدا عن العمل لأني أردتُها ان تعتقد انها اهم من العمل . |
Aynı acıyı hissettiğimi düşünmesini istedim sadece. | Open Subtitles | أردتُها أن تعتقد أنّي مُتعاطف. |
Onu istedim ama o beni istemedi. | Open Subtitles | أردتُها حسناً ولكنها لم تبادلنى الشعور |
Ölmesini istedim. | Open Subtitles | أردتُها أن تموت. |
Ölmesini istedim. | Open Subtitles | أردتُها أن تموت |
Geri gelsin istedim. | Open Subtitles | أنا فقط، أردتُها أن تعود |
Sadece aramızda bir şey olmadığını anlamasını istemiştim. | Open Subtitles | فقط أردتُها أن تعرف أنه. |
İstediğim gibi sonlanmadı. | Open Subtitles | هذه ليست نهاية الطريق التي أردتُها. |