"أردتِ رؤية" - Translation from Arabic to Turkish

• görmek istiyorsan
• görmek istiyordun
• görmek istemiştiniz
• görmek istiyorsanız

evet kızının velayetini elinden kaybetmek üzere olan bir insansın eğer kızını birdaha görmek istiyorsan akıllı davranırsın
أنتِ شخص ستحتاجين إذناً قضائياً لو أردتِ رؤية إبنتكِ مره اُخري

Resmi tekrar görmek istiyorsan, tek şansın benim.
إن أردتِ رؤية اللوحات مجدداً، فأنا فرصتكِ المُثلى

Gerçeği görmek istiyorsan tamamını açman gerek.
يجب أن تفتحيها كلّها لو أردتِ رؤية حقيقة الأمور.

Çocukluğundan beri Floransa'yı görmek istiyordun, değil mi?
أردتِ رؤية (فلورينس) منذ كنتِ شابة صحيح؟

Peki, "Yarının Dünyasını" görmek istiyordun.
حسناً، إنّكِ أردتِ رؤية "أرض المستقبل".

Bu odayı hep görmek istemiştiniz, değil mi, hanımefendi?
لطالما أردتِ رؤية هذة الغرفة أليس كذلك يا سيدتى ؟

Dinleyin, eğer Susan'ı canlı görmek istiyorsanız saha ajanı olmak zorundasınız.
اسمعي، إن أردتِ رؤية صديقتك (سوزان) حية ثانيتاً فعليك أن تكوني كذلك

Torununu görmek istiyorsan bu kızla iyi geçinmek zorundasın.
عليكِ أن تتسامحي مع هذه الفتاة إن أردتِ رؤية حفيدكِ

Şişman bir adamın bir kızın ağzına osurmasını görmek istiyorsan "şişman ağıza osuruyor" şeklinde arat.
إن أردتِ رؤية سمينًا يظرط في فمِ فتاة أكتبِ سمين يظرط في فم.

Ve 24 saat daha buradayım, eğer çocuklarını görmek istiyorsan, buraya gelip beni görmen lazım.
وأنا سأكون هنا لـ الـ24 ساعة القادمة، لذا، إن أردتِ رؤية أبنائكِ عليكِ أن تأتين لتقابليني بشكلٍ شخصي.

Joey'i görmek istiyorsan Broad ile 26.Sokağın köşesinde ol.
إن أردتِ رؤية (جوي)، كوني عند زاوية الشارع 26.

Joey'i görmek istiyorsan hemen bin.
إن أردتِ رؤية (جوي)، فاركبي السيارة الآن.

Nan, Paul Newman'ı görmek istiyordun.
(نان)، أردتِ رؤية (بول نيومان).

Joey'i görmek istiyorsanız, bu öğleden sonra saat üçte Broad ve 26. Sokak'ın köşesinde olun.
إذا أردتِ رؤية (جوي)، احضري إلى تقاطع شارعي (برود) و26 الثالثة عصرًا