"أردت العيش" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşamak istiyorsan
        
    • yaşamak istemişimdir
        
    • yaşamak istemiştim
        
    • yaşamak istedim
        
    • yaşamak istedin
        
    • yaşamak istiyordum
        
    Eğer 70'e kadar yaşamak istiyorsan, biraz omega-3 ve bulmaca çöz. Open Subtitles القليل من الأحماض الدهنية والكلمات المتقاطعة، إن أردت العيش إلى السبعين
    Eğer bir kasap dükkanında yaşamak istiyorsan sana et muamelesi yapacağım. Open Subtitles إن أردت العيش داخل دكان جزارة، سأعاملك كقطعة لحم.
    yaşamak istiyorsan, karını kendi ellerine öldür, yoksa ikiniz de ölürsünüz. Open Subtitles إذا أردت العيش أقتلها بيديك أو تموتون جميعاً
    Çocuklar buna inanmayacaksınız ama hep bu evde yaşamak istemişimdir. Open Subtitles يا رفاق لن تصدقوا هذا ولكن لطالما أردت العيش هنا
    Ben de "Hep sahil kenarında yaşamak istemiştim" dedim. O yüzden burayı tuttum. Open Subtitles لطالما أردت العيش بجوار الشاطئ ، يمكنني فعلها الآن
    Daha uzun yaşamak istedim, anlıyorum. Open Subtitles أردت العيش طويلا، فهمت
    Ölümsüzlük. Sonsuza dek yaşamak istedin, değil mi? Open Subtitles الخلود ، أردت العيش للأبد ، أليس كذلك ؟
    Ama pişmanım, çünkü dünyada biraz daha fazla yaşamak istiyordum. Open Subtitles لكنِّي نادم على ذلك، لأني أردت العيش على الأرض مدة أطول
    yaşamak istiyorsan, kendi ellerinle öldür onu. Yoksa ikiniz de ölürsünüz. Open Subtitles إذا أردت العيش أقتلها بيديك أو تموتون معاً
    Eğer yaşamak istiyorsan bizi aramaktan vazgeç. Open Subtitles توقف عن أجراء المكالمات الهاتفية إذا أردت العيش
    yaşamak istiyorsan dediklerimi aynen yapacaksın. Open Subtitles إذا أردت العيش ستُنفذ ما أقوله لك بالضبط
    Kesinlikle. yaşamak istiyorsan neden ihaneti seçersin? Open Subtitles بالضبط إذا أردت العيش ، لماذا أختار الخيانة ؟
    Önümüzdeki birkaç saniyeyi iyi düşünelim. Bu saniyeleri yaşamak istiyorsan, ellerini iki yanında tut ve çok yavaş hareket et. Open Subtitles لنفكر جيداً بالثواني القادمة , لو أردت العيش بها عليك وضع يديك خارجاً
    - SAMCRO. Eğer yaşamak istiyorsan, nöbet değişiminden önce gardiyana haber ver. Open Subtitles النادي إذا أردت العيش دع الحارس يعرف قبل النوبة القادمة
    yaşamak istiyorsan, bizi şimdi panzehire götürsen iyi edersin. Open Subtitles اذا أردت العيش فمن الأفضل لك أن تأخذنا لمكان الترياق الآن
    Huzur içinde yaşamak istiyorsan, anlaşmalısın. Open Subtitles إن أردت العيش هنئاً، فعليك أن تفتح المحادثات.
    Burada yaşamak istiyorsan bu evin kurallarına uyacaksın. Open Subtitles إن أردت العيش هنا، فاحترم قوانين المنزل، أنت حبيس المنزل!
    Hep böyle bir evde yaşamak istemişimdir. Open Subtitles لطالما أردت العيش في بيت كهذا.
    - Hep bir evde yaşamak istemişimdir. Open Subtitles طالما أردت العيش فى بيت
    Tarzan'ı ilk izlediğimde dışarıda yaşamak istemiştim. Open Subtitles في المرة الاولى اللتي رأيت فيها طرزان ، أردت العيش في الخارج
    Efsanevi bir kılıç ustası gibi yaşamak istemiştim. Open Subtitles لقد أردت العيش مثل معلم سيوف أسطوري
    Ben her zaman burada yaşamak istedim. Open Subtitles لطالما أردت العيش هنا.
    Çünkü kuzenin gibi mi yaşamak istedin? Open Subtitles لأنك أردت العيش مثل قريبتك.
    Hayatta kalabilmek için yoldaşlarımın kanını içtim çünkü yaşamak istiyordum. Open Subtitles شربت دم رفيقَي المحتضر من اجل ان اعيش لأنني أردت العيش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more